"ذلك الثقب" - Traduction Arabe en Turc

    • delik
        
    • deliği
        
    • deliğin
        
    İleri geri hareket edebilen bir delik saptadı bu deliğin ucundan hızlı bir şekilde ilerleyerek delik vasıtasıyla geçmişe gitti. Open Subtitles لقد استطاع تثبيت ثقب دودي قابل للعبور من خلاله وحفز المسرع في نهاية ذلك الثقب إلى الماضي وسافر من خلاله
    Herkes göle gidiyor, çünkü tellerde büyük bir delik var. Open Subtitles الجميع ذاهبون إلى البحيّرة لأنه هناك ذلك الثقب في السياج.
    Tamam, peki ya galaksimizin ortasındaki süper kütleli kara delik? TED جيد، ماذا عن ذلك الثقب الأسود المَهُول بمركز مجرتنا؟
    Bak. Ciğerindeki koca deliği görüyor musun? Open Subtitles انظر، اترى ذلك الثقب الكبير الذي لديك هنا
    Travis'in ensesinde garip bir delik olduğunu söylemiştin ya? Open Subtitles أتذكرين ذلك الثقب الذي قلتي أنه كان خلف عنق ترافيس
    Tek istediği kalbindeki bu delik yüzünden uzanıp yatmaktı. Open Subtitles و قال أنه لم يتمكن من النوم بل كان يطير هناك بسبب ذلك الثقب في قلبه
    delik açıksa, içeriye girmen için fazla sıcak demektir. Open Subtitles أخبرتك عندما يكون ذلك الثقب مفتوح. أنه سىء جداً لك أن تجيء إلى هنا.
    Bizi bodrumundaki duvarda bulunan delik hakkında konuşurken duydu. Open Subtitles حسنا تعلمين أنها سمعتنا نتحدث عن ذلك الثقب في حائط سردابكِ
    Şey, ufak bir delik var, bu mimarın estetik bir tercihiymiş... Open Subtitles أقصد .. هناك ذلك الثقب الصغير لقد كان نوعاً ما خيار جمالي من قبل المهندس المعماري
    Belki bacağındaki o delik yüzünden kendinden geçersin. Open Subtitles :إليك ما سيحدث ربما تفقد الوعي بسبب ذلك الثقب في قدمك
    Bu delik hiçbir zaman kapatılmayacak yok olmayacak ve yeni bir kayık alamazsın. Open Subtitles ذلك الثقب لن يتم إصلاحه أبدًا ولن يختفي البتة، ولا يمكنك شراء قارب جديد.
    Olmuyor. delik çok küçük. Open Subtitles لا أستطيع فعل ذلك الثقب صغير جداً
    - Ve kara delik tarafından yutulacak. Open Subtitles -{\cH92FBFD\3cHFF0000}فيبتلعها ذلك الثقب الأسود
    Ve ışık bu delik boyunca yol alıyor. TED و الضوء يدخل عبر ذلك الثقب
    Galaksiler arası uzaydan gelmesi gerekiyordu, Dünya'nın atmosferinden, su buharının absorbe edebileceği noktadan ve her şey kusursuz gitti, Belli bir ışık dalga boyunda Dünya boyutunda, bir milimetre dalga boyu, 55 milyon ışık yılı uzaklıktaki kara delik çözünürlüğü için tam doğruydu. TED كان عليه أن ينبعث عبر الفضاء بين المجرات، عبر الغلاف الجوي للأرض، حيث يمكن لبخار الماء امتصاصه، وكان كل شيء يعمل بشكل جيد، كان حجم الأرض في ذلك الطول الموجي للضوء، الذي يبلغ ميليمترًا واحدًا، مناسبًا تمامًا لرؤية ذلك الثقب الأسود الذي يبعد ب55 مليون سنة ضوئية.
    Aynen Chuck'a benziyor sadece 80'lerde deldirilen ve kapanan küpe deliği yok. Open Subtitles ماعدا ذلك الثقب الحزين والمغلق بإذنه عندما خرمها بالثمانينات
    O solucan deliği, başka yıldızlara gitmemizi sağlayacak. Open Subtitles ذلك الثقب يسمح لنا بالإنتقال إلى النجوم الآخرى.
    O solucan deliği, başka yıldızlara seyahat etmemizi sağlıyor. Open Subtitles يسمح لنا ذلك الثقب الدوديّ بالسفر إلى نجوم أخرى
    Ama otuz bircilerden biri onu cesaretlendirmiş. "Süper, süper" demiş ve onu yerdeki bir deliğin yanına çağırmış, hepsi de deliğin içine bakıyormuş. Open Subtitles وأحد هؤلاء الرجال طمأنه قائلاً "أوه ، مرحباً ، هذا رائع ، هذا رائع" وأشار له ليأتي إلى ذلك الثقب في التواليت الذي كانوا ينظرون خلاله جميعاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus