Evet ama planın O kısmı pek de iyi gitmemiş. | Open Subtitles | نعم، ذلك الجزء من الخطة لم يسر على نحوٍ حسن |
Acı ve ıstırap dolu dünyanın O kısmı çok ezici gözüküyor. | Open Subtitles | حجم الشقاء والمعاناة فى ذلك الجزء من العالم يبدو ساحقاً للغاية |
100 yıldır falan. Sanırım ben onun Bu kısmı atlamasını istiyorum. | Open Subtitles | منذ مئة عام أو ما قارب وأودّها أن تتجنّب ذلك الجزء |
Bu kısmı sonra keseriz. Kendimi tutamadım. Üzgünüm. | Open Subtitles | سنقطع ذلك الجزء لاحقاً, لم أتمكّن من تمالك نفسي, حسناً. |
Satma kısmı hariç tabii, o kısım değil. | Open Subtitles | لأني عَنيتُ كُلّ كلمة قلتها ماعدا ذلك الجزء الذي وصفتك فيه بأنك تبيعينني.. لا ليس ذلك الجزء |
Hayır. Aslında o kısmını genelde söylemiyorlar. | Open Subtitles | لا, فى الحقيقة, ذلك الجزء عادةً لا أتحدث فيه, لا أفهم لماذا |
Şey, ben çok kızla çıkmadım ve bu iş nasıl yapılır pek bilmiyorum, çünkü o bölümü atladık biz. | Open Subtitles | ,تعلمين بأنني لم أمر بكثير من المواعيد الغرامية ولا أعرف كيف سأتدبر أمر ذلك لأنه تغيب عنا ذلك الجزء |
Sadece kendime baktığımda onu görmek istemiyorum. Hayatımın O kısmı geride kaldı. | Open Subtitles | .لا أودُّ أن أرى نفسي وأرى انعكاسه .انتهى ذلك الجزء من حياتي |
Ve bilirsiniz, hayatın O kısmı, diğer kısmının yaptıklarına ihtiyaç duyar. | TED | وكما تعلمون,ذلك الجزء من الحياة يحتاج كل الاشياء التي تحتاجها بقية الحياة |
Dünyanın O kısmı ile nasıl ilişki kurabilirim bu konuda çok şey öğrendim. | TED | لقد تعلمت الكثير عن طريقة التعامل مع ذلك الجزء من العالم |
Ya da O kısmı atlayıp doğruca buraya gelmiştir. Hayır, hayır. Hayır, hayır. | Open Subtitles | أو يمكنه تخطى ذلك الجزء ويأتي إلى هنا مباشرة أوه , لا , لا , لا , لا |
Ayrıca senin yüz tane Wraith öldürdüğünü söylediler. O kısmı doğru işte. | Open Subtitles | قالوا أيضا أنك قتلت 100 من الريث ذلك الجزء يبدوا صحيحا |
İşin Bu kısmı bittikten sonra... kanıtları incelemeden... neden o herifin duruşmasını benim orada yapmıyoruz? | Open Subtitles | بعد انتهاء ذلك الجزء وقبل الحكم على الأدلة لماذا لا نحاكم ذلك الوغد في ملهاي؟ |
Orada altı kişiydik. Yani Bu kısmı doğruydu. | Open Subtitles | ووقتئذٍ بقي ستّة منّا، كان ذلك الجزء صحيحاً |
- Bu kısmı unutmuşuz. "Geri dönüp kahverengi gözlerine bakmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | صحيح لقد نسينا ذلك الجزء "لا استطيع الانتظار حتى أعود لأحدق في |
Demek istediğin onları bıçaklayıp boğmadan önce mi? o kısım da benim için zevkliydi. | Open Subtitles | 09,366 خنقهما وطعنهما ؟ ذلك الجزء كان متعتي الشخصية |
o kısım plânladığım bir durum değildi. | Open Subtitles | أجل، ذلك الجزء لم يكن مُخطط له. |
Hikayenin o kısmını anlatmaması iyi olmuş. | Open Subtitles | انا سعيد انه اعفاهما من ذلك الجزء من القصة |
Ty, senin için hayatının o kısmını halledemem. | Open Subtitles | تاي، لا أستطيع التفكير في ذلك الجزء من حياتك ،بدل عنك |
Güzel bölümdü. Ben, Ben yazdım o bölümü. Aynen, güzel bölümdü. | Open Subtitles | كان جزءاً رائعاً, أنا كتبت ذلك الجزء, أجل, إنه جزء رائع |
Michigan Eyalet Yarışması yakında ve bu bölümü daha çarpıcı hale getirmeliyiz. | Open Subtitles | عرض ولاية مشيغان سيكون يوم السّبت وأنا أريد ذلك الجزء للإكتشاف |
Çünkü onun masadayken görebileceği tek yer Orası! | Open Subtitles | لأن ذلك الجزء الوحيد الذي يمكن أن يراه وهو على المنضضة |
Bu zekice bir numara olurdu, hemen geçelim o kısma. | Open Subtitles | هذه الحيلة قد تكون جيدة. لنذهب الى ذلك الجزء. |
Evet, bilmiyorum. Daha o bölüme gelmedim. | Open Subtitles | اجل، لا أعلم، لم أصل إلى ذلك الجزء بعد |
Ayrıca, o elbise içinde harika görünüyorsun. Sadece bu kısmını hatırlıyorum. | Open Subtitles | أيضاً, بدوت رائعاً جداً بذلك الفستان لقد تذكرت ذلك الجزء للتو |
Eğer şirketin Bu kısmının varlığı durdurulursa, kredi verenler için bir karışıklık olacak. | Open Subtitles | ،إن كان ذلك الجزء من الشركة لم يعد موجوداً فسـوف يصبح فوضى للدائنين |