Kamu alanına çöpünü getirip deli bir insan gibi davranan o adam olma. | Open Subtitles | لا تكن ذلك الرجل الذي يحضر القمامة الى ميدان عام ويتصرف كشخص معتوه |
Trenden inmeyen o adam var ya? | Open Subtitles | اتعرف ذلك الرجل الذي لم ينزل من القطار ؟ |
Bilirsiniz işte, bütün gün takside oturan boş kafalı şu adam. | Open Subtitles | تعرفون، ذلك الرجل الذي يجلس طوال النهار داخل سيارة الأجرة خاصته |
Beni öldürmeye çalışanlar hariç bu yüzden eğer o adamı bir daha görürsem, kesinlikle onu öldürürüm. | Open Subtitles | باستثناء ذلك الرجل الذي حاول قتلي لذلك إذا رأيته مرة أخرى فأنا سأقوم بالتأكيد بقتله |
Hayır, otobüsteki son kişi bendim. Otobüste kalan tek kişi, silahı olan adam. | Open Subtitles | لا لا لقد كنت أخر من نزل من الحافلة الشخص الوحيد الوجود في الحافلة هو ذلك الرجل الذي يحمل مسدساً |
İlk hamleyi yapan adam, ilk atış emrini veren kişi. | Open Subtitles | الرجل الذي بدأ المبادرة هو ، ذلك الرجل الذي يحكم الأمور. |
- Hayır ölmeyecek. Yanında duran o adam onun doktoru. | Open Subtitles | لا، لن يموت ذلك الرجل الذي بجانبه إنه طبيبه |
Caddeden geçen o adam. Ona ne oldu? | Open Subtitles | إنّه حول ذلك الرجل الذي يعبر الشارع ما الذي حدث له؟ |
Asansördeki o adam,onlar için çalışıyor. | Open Subtitles | ذلك الرجل الذي كان في المصعد ، انه يعمل لديهم |
Len Lyle'ın artık yirmi yıl önce hapse giren o adam olmadığı gayet açıktı. | Open Subtitles | كان واضحا أن لين لايل لم يعد ذلك الرجل الذي دخل للسجن قبل 20 سنة |
Bilirsiniz işte, bütün gün takside oturan boş kafalı şu adam. | Open Subtitles | تعرفون، ذلك الرجل الذي يجلس طوال النهار داخل سيارة الأجرة خاصته |
Smokinle koşuşturan şu adam var ya, ...kendini beğenmiş adam? | Open Subtitles | هل تعرف ذلك الرجل الذي تنقل مرتدياً بزة القردة ؟ |
o adamı klüpte ateş ederken gördüm. | Open Subtitles | رأيت ذلك الرجل الذي أطلق النار في الملهى, و أخترقت رصاصته مؤخرتي |
Ayrıca William'ın karısıyla ilişkisi olan adam da değil. | Open Subtitles | وليس ذلك الرجل الذي كان على علاقة بزوجة ويليام |
Evet. Siyasi ragtime şarkıları yapan adam değil mi? | Open Subtitles | نعم، ذلك الرجل الذي عزف أغاني حول السياسة |
Mükemmel bir baba olmadığımı biliyorum ama ben olduğumu sandığın o herif değilim. | Open Subtitles | أعلم أنني لم أكن الأب المثالي ولكن أنا لست ذلك الرجل الذي أعتقده |
Yuri, Susan'la hafta sonunu geçiren adamdı. | Open Subtitles | انه ذلك الرجل الذي قضّى عطلة نهاية الإسبوع مع سوزان. |
Sonra bir de trenden inen diğer adam da var. | Open Subtitles | بلأضافة الى ذلك الرجل الذي نزل من القطار |
Bana daha fazlasını verebilir diye desteklediğin adam bu ve meğer o da tıpkı senin gibiymiş. | Open Subtitles | ذلك الرجل الذي تخشى بأن بأن يمنحني المزيــد اتضــح بأنه، مثلك تمامــا |
Geçen gece barda konuştuğun adam mı söyledi? | Open Subtitles | ذلك الرجل الذي رأيتك تتكلم معه في الحانة تلك الليلة؟ |
Dünyada bu boktan işlerle uğraşmayan... insanlar da var? Mesela şu evcil hayvan beşiğini icat eden adam. | Open Subtitles | هل تعلمون أن هناك اشخاص في هذا العالم لا يتعرضون لهذا الوضع المزري مثل ذلك الرجل الذي اخترع الصخور الأليفة |
Çıktığın şu adamla beni ne zaman tanıştıracaksın... merak ediyorum doğrusu. | Open Subtitles | .. فقط أتساءل متى ستعرفيني على ذلك الرجل الذي تخرجين معه |
Doug, morg çekmecesine koyduğun adamı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكر ذلك الرجل الذي وضعته في ثلاجة المشرحة |