Asıl sorun şu an üstümüze yürüyen bir kaplan olması. | Open Subtitles | ذلك النمر يمشي داخلاً إلى هنا هي مشكلتنا. |
Dinle, Nikolay, Beyaz kaplan hakkında bazı şeyler duydum. | Open Subtitles | إسمع نيكولاي ,ذلك النمر الأبيض أنا أيضا سمعت عنه |
Fakat bir kaplan satın alıp, eyalet yolundan naklettirmen fedaral bir suç. | Open Subtitles | أجل، لكن شراء ذلك النمر ونقله عبر حدود الولاية جناية. |
Bırak hava alsın. O kaplanı kafeste tutma. | Open Subtitles | وفري التهوية لمهبلك لا تتركي ذلك النمر حبيس القفص |
O kaplanı döVebilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيع ضرب ذلك النمر |
Bu kaplanı karaborsada asla satamazsın. | Open Subtitles | لن تستطيع بيع ذلك النمر في السوق السوداء |
Bu kaplanı vurmam, nefs-i müdafaydı. | Open Subtitles | لقد قتلت ذلك النمر دفاعا عن النفس. |
O güzel kaplan, bu ev, bu müzik... | Open Subtitles | ذلك النمر الجميل, هذا ... المنزل, هذه الموسيقى |
Özellikle de bu kaplan hafifmeşrep bir erkekse. | Open Subtitles | .وخاصةً إذا كان ذلك النمر رجل وقح |
Hem neden o kaplan benden bu kadar nefret ediyor? | Open Subtitles | ولمَ ذلك النمر يكرهني لتلك الدرجة؟ |
kaplan çok sert kullandı. | Open Subtitles | ذلك النمر أفسد الأمر. |
Sibirya'da kaplan - Ben var o zaman ilgili | Open Subtitles | عن تلك المرة التي جعلت (فيها ذلك النمر في (سيبيريا |
kaplan, bu ev... | Open Subtitles | ذلك النمر هذا البيت |