Ben O ışığı takip edeceğim. Gitmen gerekiyorsa gideceksin dostum. | Open Subtitles | سادخل ذلك النور الآن - لو عليك أن تذهب فلتذهب - |
O ışığı yaymak sana bir amaç veriyordu. | Open Subtitles | أنتشار ذلك النور يمنحك الغاية |
O ışığı kapat! | Open Subtitles | أطفئ ذلك النور! |
Gözlerindeki ışığın silinişini izledim, ki o ışık sınıfımızda sevinç yaratırdı. | TED | رأيتُ النور يخرج من عينيها وقد أشعل ذلك النور السعادة في فصلنا الدراسي |
Nasıl oldu da o ışık ellerinden çıktı? | Open Subtitles | وما على الأرض يجعل ذلك النور ينبعث من يدك؟ |
Peki ben bu ışığı Travis'e geçirmiş olabilir miyim? | Open Subtitles | "وهل نقلتُ ذلك النور إلى (ترافس) أيضًا؟" |
Her gün her dakika bu ışığı onunla paylaşıyorsun. | Open Subtitles | -وأنتَ تشاطره ذلك النور ... كلّ يوم... |
Daniel O ışığı buldu. Galiba onca zamandır oradaydı. | Open Subtitles | وجد (دانيل) ذلك النور |