O gece yangın başladığında, her şey Çok hızlı oldu. | Open Subtitles | في تلك الليلة عندما بدأ الحريق حدث كل ذلك بسرعة |
O gün her şey Çok hızlı gelişti. | Open Subtitles | حدث ذلك بسرعة كبيرة ذلك اليوم، يوم عطلة |
Muhtemelen yarın akşama yeni bir ad alacaktır... yani beni dava etmek istiyorsan, elini Çabuk tutmanı tavsiye ederim. | Open Subtitles | ومن المحتمل أن يطلق عليه اسم جديد ليلة الغد إذأً لو أردتي مقاضاتي من الأفضل أن تفعلي ذلك بسرعة |
Her şey çok Çabuk oldu. Tek görebildiğim pençeleri ve dişleriydi. | Open Subtitles | لقد حدث ذلك بسرعة كل ما رأيته هو مخالبٌ وأسنان |
O kadar hızlı oldu ki, bişey düşünemiyorum şu an. | Open Subtitles | -لقد حدث ذلك بسرعة لم يكن بوسعي التفكير بشئ آخر |
Fakat sahte kan testini Çok hızlı yaptın. | Open Subtitles | ولكنك قمتي بااختبار الدم الزائف ذلك بسرعة |
Aksi halde tür Çok hızlı gelişir ve aşırı çoğalırlardı. | Open Subtitles | التي سوف تستنسخ في خلاف ذلك بسرعة جداً وتصبح كبيرة جداً |
Olaylar Çok hızlı gelişti, hiçbir şey yapamadık. | Open Subtitles | حدث ذلك بسرعة كبيرة، لم نتمكن من فعل أي شيء |
Her şey Çok hızlı oldu. Anna doğdu, kariyerlerimiz... | Open Subtitles | حدث ذلك بسرعة , مع ولادة انّا , ووظائفنا |
Toprak yarıldı, o da içine düştü. Her şey Çok hızlı oldu. | Open Subtitles | لقد انشقت الأرض، وسقط فيها، لقد حدث ذلك بسرعة كبيرة. |
Olay Çok hızlı gerçekleşiyordu, sanki şehir merkeziydi. | Open Subtitles | بدا الأمر وكأنه حدث وسط البلد. حدث ذلك بسرعة. |
Çabuk olun. Neden bilmiyorum. Hadi çıkartın. | Open Subtitles | إفعلوا ذلك بسرعة لا أعرف السبب اخلعوها وحسب |
Kimse senin kadar Çabuk öğrenemiyor. | Open Subtitles | من المؤسف أن الكل لا يكتسبون ذلك بسرعة مثلك |
Tabii, Çabuk bitmesini istemezdin. | Open Subtitles | بالتأكيد, أنتي لا تريدين أن يمضي ذلك بسرعة |
Çok Çabuk kabul ettin. Bana kazık atmayacağını nereden bileyim? | Open Subtitles | وافقت على ذلك بسرعة كيف لي أن أعلم بأنك لا تحاول خداعي؟ |
O kadar hızlı gidiyor olmasına imkân yok. | Open Subtitles | لا توجد طريقة أي شخص كان يحدث ذلك بسرعة. |
Siyah. Diğerlerini hızlıca ve yüksek sesle istiyorum. | TED | الآن من المقبل أريدكم أن تفعلوا ذلك بسرعة ، وان تقولوا بصوت عال. |
Evet. Ona saldırdığında hızlı ve sert olmalısın. | Open Subtitles | حين تهاجمه، عليك فعل ذلك بسرعة وبقوة |