Benim gibi hissettiğini biliyorum. Artık bunu gizlemene gerek yok. | Open Subtitles | أعرف بأنك تشعر بأنني كذلك ليس عليك أن تخبئ ذلك بعد الآن |
Siktir, Artık bunu saklamamalıyım. | Open Subtitles | أتعلم ماذا؟ سحقاً لذلك. لم يكن عليّ إخفاء ذلك بعد الآن. |
CIA Artık bunu yapamaz. | Open Subtitles | حسناً ، الإستخبارات المركزية لا يمكنها أن تفعل ذلك بعد الآن. |
Artık bu konuda konuşamam. | Open Subtitles | مع أبي في النادي الريفي لا أستطيع التحدث عن ذلك بعد الآن فهو يجعلني منزعجة جدا |
Artık buna dayanamıyorum, dayanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتحمل ذلك بعد الآن.فقط لا أستطيع |
Dinle, bunu artık yapmadığımızı size kaç kere söylemem gerek? | Open Subtitles | إسمع، كم مرّة يلزم ..أن أخبرك. نحن لا نفعل ذلك بعد الآن. |
Bunu daha fazla yapabileceğime emin değilim. | Open Subtitles | أنا لا أعلم فحسب إن كنت أريد أن أفعل ذلك بعد الآن |
Ama o olmadan Artık bunu yapabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لكن من دونها، لا أعتقد أنني أستطيع ذلك بعد الآن |
Ama gizli tutmak onu yok etmek demekse, Artık bunu gizli tutmak istemiyorum. | Open Subtitles | ولكن إن كان إخفائها سيحطمها إذن لا أريد ذلك بعد الآن |
Senin geçimini sağlıyor, ve Artık bunu başaramadığını düşünürsen, onu terkedeceğinden korkuyor. | Open Subtitles | لطالما قام بتوفير المعيشة لك و ان ظننت انه لم يعد قادرا على ذلك بعد الآن فهو يخاف ان تهجريه |
Ama Artık bunu yapmamı istemiyorlar. | Open Subtitles | ولكنهم لا يريدوني بأن أفعل ذلك بعد الآن. |
Artık bunu yapmana gerek yok. | Open Subtitles | تعلم, بإنه لن يتوجب عليك عمل ذلك بعد الآن. |
Elbette, tüm bu uçuş yasağı ve olanlardan sonra Artık bunu yapamazsınız. | Open Subtitles | بالطبع ، لا يمكنك أن تفعل ذلك بعد الآن مع الحظر المفروض على طيران جميع.. |
Artık bunu umursadıklarından emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكداً إن كانوا سيهتموا بشأن ذلك بعد الآن |
Saldırı falan değildi. Ama eskiden alem yaptığım bir adamla karşılaştım ve Artık bu işleri bıraktığımı söyleyince çıldırdı. | Open Subtitles | إلتقيتُ مُصادفة برجل اعتدتُ الإحتفال معه، وغضب بعدما أخبرته أنّي لا أريد أن أفعل ذلك بعد الآن. |
Dayanamayacağım artık. Bu yalanı sürdüremeyeceğim. | Open Subtitles | لا يمكنني احتمال ذلك بعد الآن لقد كنت اعيش كذبه |
Artık buna katlanamıyorum. Bana bir taksi çağırın. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أعمل ذلك بعد الآن, أحضري لي سيارة الأجرة |
Artık Artık buna katlanamıyorum. | Open Subtitles | أتعلم ماذا ؟ ، لا أستطيع لا أستطيع أن أفعل ذلك بعد الآن |
bunu artık sürdürüp, sürdüremeyeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا، أنا لا أعرف إذا كنت أستطيع، إذا أستطيع أن أفعل ذلك بعد الآن |
Başkan'a üzgün olduğumu söyle. Bunu daha fazla yapamam. | Open Subtitles | اخبر الرئيس بأسفى لا أستطيع فعل ذلك بعد الآن |
Doğrusu, artık o kadar emin değilim. - Regl oldum. | Open Subtitles | كي كون صريحاً أنا لستُ متأكد من ذلك بعد الآن |
Artık öyle yok, Sandra yalnız kalma konusunda yetersiz olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | نحن لن نفعل ذلك بعد الآن ، لأن ساندرا أثبت انها |
*Generalleri sadece bela getiriyor. Artık bunları duymak istemiyor. | Open Subtitles | قادته دائما ما يجلبون المتاعب له وأصبح لا يطيق سماع ذلك بعد الآن |
Bu şehirde bir çok pisliği yutmak zorunda kalırsınız Buna daha fazla dayanamayan birine acımamak zor. | Open Subtitles | حسنا تعرف, هذه المدينة تجعلك تتحمل الكثير من الهراء ومن الصعب الا تتعاطف مع من لن يتحمل ذلك بعد الآن |
Ve birden, bunu yapan bir makine ortaya çıktı. ve artık bir daha numara ezberlememize gerek kalmadı. | TED | وفجأة وجدت آلة تفعل ذلك، والآن لا نحتاج أن نتذكر ذلك بعد الآن. |
Seni düşünmeden geçen tek bir günüm bile olmadı ve artık kendimi tutamayacağım. | Open Subtitles | لم يمر عليّ يوم دون أن أفكر بكِ ولا استطيع أن أخفي ذلك بعد الآن |