"ذلك تعرف" - Traduction Arabe en Turc

• biliyorsun

biliyorsun, kalın ve kabarık, tarçınlı ve toz şekerli.
تحبّ ذلك تعرف, غليظ ورطب مع القرفة والسكر المطحون

Adını hiç duymadığım kadar yabancısın yine de Howard'ın nerede olduğunu ben bilmiyorum, sen biliyorsun.
أنت غريب كليًّا لم أسمع باسمك قطّ، ومع ذلك تعرف أين هو وأنا لا.

Bundan daha iyisini biliyorsun. Bunun kişisel olduğunu biliyorsun.
أنتَ تعرف أفضل من ذلك تعرف أن الأمر شخصي

Öyle demek istemedim.biliyorsun değil mi?
لم أقصد فعل ذلك. تعرف هذا جيداً، صحيح؟

Ama yapamayacağını biliyorsun, değil mi?
ومع ذلك تعرف أنك لا تستطيع، صحيح؟

Yine de yapamayacağını biliyorsun, değil mi?
ومع ذلك تعرف أنك لا تستطيع، صحيح؟

Bundan yakanı asla kurtaramayacağını biliyorsun, değil mi?
أنت لن تفلت من ذلك تعرف ذلك.

Benim hakkımda başka ne biliyorsun?
ماذا غير ذلك تعرف عني؟

Jack, bunu yapamam, biliyorsun.
،جاك) لا يمكنني عمل ذلك) تعرف ذلك

Yine de onu vuranın Max olduğunu biliyorsun değil mi?
...ومع ذلك تعرف أن (ماكس) هي مَن أطلقت عليها النار، صحيح؟