Umarım öyledir, Çünkü ben, ahh... duruşmanın bir oturumunu sana bıraktırabilirim, Rudy. | Open Subtitles | أرجو ذلك لأنني من الممكن أن أسلم بعض المرافعات لك يا رودي |
Çünkü ben sadece paraya önem veren kalpsiz bir adamım. | Open Subtitles | ذلك لأنني وغد عديم الإحساس وجمع المال هو إهتمامي الوحيد |
Ama anlamayacağını ve kabul etmeyeceğini düşündüğüm için bunu yaptım. | Open Subtitles | لكنني فعلت ذلك لأنني لم أعتقد أنك ستتفهم أو توافق |
Başka bir kadınla görüştüğüm için bunu hak etmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستحق ذلك لأنني أرى هذه الفتاة الأخرى. |
- Evet. - Çünkü ben ev tasarlarım. | Open Subtitles | أجل أرى ذلك لأنني أصمم المنازل. |
Biraz fazla kaba olabilirim, ama bunun nedeni önde oluşum. | Open Subtitles | قد أكون قاسياً نوعاً ما, لكن ذلك لأنني في المقدمة. |
Ona saldırmayacağım çünkü onu haberde kullanmayacağım. | Open Subtitles | حسنًا,لن أقوم بتوجيه ضربة نحو تصريحها, ولكن ذلك لأنني لن أقوم بإستغلالها. |
Bunu sırf senin danışmanın ve menajerin olduğum için söylemiyorum. | Open Subtitles | و لا أقول ذلك لأنني وكيلة دعايتك مديرتك، و وكيلتك |
Ama ben-ben bunu yapmazdim tabi Çünkü ben öyle bir kiz degilim. | Open Subtitles | لكنني ما كنتُ لأفعل ذلك . . لأنني لست من هذا النوع |
Buna hakkı var diye düşünüyor, Çünkü ben korkunç bir Anneydim. | Open Subtitles | إنها تعتقد أنه يحق لها ذلك لأنني كنت أماً فظيعة للغاية |
Bunu biliyorum Çünkü ben bu okulun müdürüydüm. | TED | أنا أعلم ذلك لأنني كنت ناظرة هذه المدرسة. |
Demek istediğim şu: Burada olduğum için bunu kaçırdım. | Open Subtitles | الخلاصة أنني فوّت ذلك لأنني كنت هنا |
İskoç olduğum için bunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | وأستطيع قول ذلك لأنني إسكتلندية |
- Çünkü seni seviyorum. | Open Subtitles | قال ذلك لأنني أحبك. |
- Çünkü artık basketbolcu değilim. | Open Subtitles | ذلك لأنني لم أعد كذلك لم لا؟ |
- Çünkü biz onlarız. | Open Subtitles | ذلك لأنني أنا |
Ama bunun nedeni Uchiha Klanı'nı korumak için güce ihtiyacım olmasıydı. | Open Subtitles | ولكنني فعلت ذلك لأنني احتجت القوة لحماية الأوتشيها |
Bunun nedeni, seninle birlikte olmayı o kadar uzun bir zamandır istiyordum ki... ama elime yüzüme bulaştırmışım gibi hissettim. | Open Subtitles | ذلك لأنني كنت انتظر أن ابقى معك منذ فترة طويلة لكنّي أشعر بأني قد أفسدت الأمور |
- Bunu yapıyorum çünkü onu seviyorum. | Open Subtitles | سأفعل ذلك لأنني أحبه أحبه كثيراً |
Evet, çünkü onu neredeyse yakalamıştım. | Open Subtitles | نعم, حسنا, ذلك لأنني كدت أمسك به |
Sana söyleyemeyeceğim şey bu. Arr. Ve bunu korsan olduğum için söylemiyorum. | Open Subtitles | هذا الشيء الذي لا يمكنني إخباركِ وأنا لا أقول ذلك لأنني قرصانه |
Onunla mecbur olduğum için konuştum. | Open Subtitles | تكلّمت معها قبل ذلك لأنني كان لا بدّ أن. |