"ذلك ليس ما" - Traduction Arabe en Turc

    • bu değil
        
    • bu değildi
        
    • o değildi
        
    Ve, hayır, o kadar da tatlı görünmüyordu, ama mesele bu değil. Open Subtitles و لا, لم تكن لطيفه لتلك الدرجه ولكن ذلك ليس ما اقصده
    Mesele bu değil. Asıl mesele isimsiz bir hesap istediğin.0 Open Subtitles ذلك ليس ما أقصده، ما أقصده أنّك تريد حساباً مرقماً.
    - Yukarı Doğu Yakası'ndan satın aldığı bu değil çünkü. Open Subtitles لأن ذلك ليس ما قام بشرائه على صعيد الجانب الشرقي
    Çünkü baban benden seninle takılmamı istediğinde aklındaki bu değildi. Open Subtitles لأن ذلك ليس ما كان يتوقعه أباك عندما طلب مني الخروج معك
    Senin için modellik yapmamı istediğinde aklımda canlanan şey bu değildi. Open Subtitles كما تعلمين , عندما قلتِ بأنكِ بحاجة إلى عارض أزياء لكِ ذلك ليس ما توقعته بالإعتبار
    Yanlış anlamayın Peder ama aklımdan geçen şey bu değildi. Open Subtitles أعني بدون غهانة أيها القس ولكن ذلك ليس ما كنت أفكر به
    Bak, dün gece olmasını istediğim o değildi. Open Subtitles انظري, ليلة البارحة... ذلك ليس ما أردت حصوله.
    - Ama onu kahraman yapan bu değil, değil mi? Open Subtitles لكن ذلك ليس ما صنع منه بطلًا، أليس كذلك؟ كلّا.
    Ben öyle demek istememiştim. Demek istediğim bu değil. Open Subtitles لم أعنى بالظهور بمثل هذه الطريقة ذلك ليس ما عنيت
    Ama konumuz bu değil Parker. Open Subtitles نعم. لكن ذلك ليس ما نحن هنا للتحدّث عن، باركر.
    Duymak istediğin bu değil biliyorum bana iyi bir tavsiyeymiş gibi geliyor. Open Subtitles حسنًا، أعرف أنّ ذلك ليس ما تريدين سماعه لكنني أرى أنها نصيحة جيدة جدا
    Ben öyle demek istememiştim. Demek istediğim bu değil. Open Subtitles لم أعنى بالظهور بمثل هذه الطريقة ذلك ليس ما عنيت
    aslında peşinde olduğun bu değil, değil mi ? Open Subtitles لكن ذلك ليس ما ستفعله لاحقا ً، أليس كذلك؟
    Ama bizim bestemiz bu değildi ki.Bu senin en baştaki iğrenç versiyonun. Open Subtitles ذلك ليس ما كتبنا هذا نسختك الأصلية.
    Demek istediğim bu değildi. Ama kabul etmelisin, o tapılası! Open Subtitles ذلك ليس ما كنت أعنيه لكن يجب أن تعترفي، إنها فاتنة!
    Bugünkü "Meet the Press" görüntülerini gördünüz mü bilemiyorum yani, ama bunu kastetmedim aslında gerçekten aklımdan geçen bu değildi. Open Subtitles أنا لا أَعْرفُ إذا رَأيتَ التقرير اليوم مِنْ "قابل الصحافةَ،" لكن،تَعْرفُ، ذلك ليس ما عنيته
    Ama olan bu değildi. TED ولكن ذلك ليس ما حدث.
    Bu beni rahatsız etmiyor George. bu değildi. Open Subtitles ذلك ليس ما ضايقنى، (جورج) لم يكن الأمر كذلك.
    Konuştuğumuz bu değildi! Open Subtitles ذلك ليس ما تحدثنا عنه
    Yaptığım o değildi. Open Subtitles ذلك ليس ما كنت أفعله.
    Oh, düşündüğüm o değildi. Open Subtitles ذلك ليس ما كنت أفكر به

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus