Bilmiyorum. Biraz konuştuk. Sanırım işe yaradı. | Open Subtitles | لا أعرف، نحن فقط تكلمنّا أعتقد ان ذلك نجح |
Evet, işe yaradı. Mükemmel bir iş çıkardın. | Open Subtitles | نعم , ذلك نجح قم بالعمل العظيم مع تلك الواحدة |
İnanamıyorum. Sahte doğum günü işe yaradı. | Open Subtitles | لاأصدق ذلك نجح يوم الميلاد المزيف |
Evet, sanki bu şimdiye dek çok işe yaradı da. | Open Subtitles | أجل، لأن ذلك نجح كثيرا معي حتى الآن. |
- İşe yaradığına inanamıyorum! | Open Subtitles | -لا أصدق أن ذلك نجح ! -أجل، "فن الحرب ". |
İşe yaradığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع التصديق ان ذلك نجح |
Ve sanırım gerçekten de işe yaradı. | Open Subtitles | وأنا أعتقد أن ذلك نجح |
Tahmin edin ne oldu? İşe yaradı. | Open Subtitles | حسنًا، خمّن ماذا، ذلك نجح. |
Bence işe yaradı. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد بأن ذلك نجح |
Birkaç gün gerçekten işe yaradı. | Open Subtitles | ذلك نجح لبعض الأيام |
Bence işe yaradı. | Open Subtitles | سأقول إنّ ذلك نجح |
Evet çünkü bu Nomar'da çok işe yaradı. | Open Subtitles | صحيح، لأن ذلك نجح مع (نومار)، أليس كذلك؟ |
İşe yaradı. | Open Subtitles | ذلك نجح. |
Pekâlâ. İşe yaradı. | Open Subtitles | حسنا، ذلك نجح |
Bu işe yaradı işte. | Open Subtitles | ذلك نجح. |
Bu işe yaradı. | Open Subtitles | ذلك نجح للتو |
İşe yaradığına sevindim. | Open Subtitles | أنا مسرور أن ذلك نجح |
Bunun işe yaradığına inanamıyorum. | Open Subtitles | انا لا اصدق ان ذلك نجح |