Bunu evet olarak alıyorum. | Open Subtitles | ساعتبر ذلك نعم ,تمسك |
O zaman Bunu evet olarak alıyorum. Haydi. | Open Subtitles | سافترض ان ذلك نعم هيا |
Tamam. Bunu "Evet, Bay Vega, anladık" olarak alıyorum. | Open Subtitles | حسناً، سأعتبر ذلك "نعم هذا واضح يا سيد (فيقا)" |
- Binbaşı Mason bana bu odayı verdi. - Öyle mi? | Open Subtitles | الميجر ميسون اعطاني هذه الغرفة عمل ذلك.نعم |
- Öyle mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | ؟ أتظن ذلك نعم ، بالتأكيد |
- Bunu evet olarak algılıyorum. | Open Subtitles | -عن الجميع في الشركة -سيكون ذلك نعم |
Bunu evet sayıyorum. | Open Subtitles | سوف أعتبر ذلك نعم |
Bunu "evet" olarak kabul edeceğim. | Open Subtitles | "سأعتبر ذلك "نعم |
Bunu "evet" olarak kabul ediyorum. | Open Subtitles | "سأعتبر ذلك "نعم |
Bunu evet olarak kabul ediyorum. | Open Subtitles | سأعتبر ذلك نعم |
Bunu "evet" olarak anlıyorum. | Open Subtitles | سأعتبر ذلك نعم |
Bunu evet olarak alıyorum. | Open Subtitles | ساعتبر ذلك نعم |
- Hiç de değil. - Öyle mi? | Open Subtitles | لاتصدقي ذلك نعم |
- Albay mıymış neymiş. - Öyle mi? | Open Subtitles | إنه عقيد أو شئ مثل ذلك نعم ؟ |
- Öyle sanırım. | Open Subtitles | انا أعتقد ذلك نعم |
- Öyle olduğunu sanmak emniyetli olabilir, evet. | Open Subtitles | من الأفضل أعتقاد ذلك. نعم |
- Öyle görünüyor, evet. | Open Subtitles | - انهم يبدون مثل ذلك نعم. |
- Müthiş bir fikir. - Öyle. | Open Subtitles | -فكرة رائعة مع ذلك نعم |