"ذهبتِ إلى" - Traduction Arabe en Turc

    • gittin
        
    • gittiniz
        
    • gitmiş
        
    • gittiğini
        
    • girdin
        
    • gidersen
        
    • gitmişsin
        
    • ya gittiğinizi
        
    Demek sen dün akşam sinemaya gittin ha? Open Subtitles إذاً أنتِ ذهبتِ إلى السينما بعد كل هذا ؟
    - Oraya hiç gittin mi? Open Subtitles ــ إنه بالأعلى ــ هل ذهبتِ إلى هناك من قبل؟
    - Oraya hiç gittin mi? Tabii. Open Subtitles ــ إنه بالأعلى ــ هل ذهبتِ إلى هناك من قبل؟
    Herzamanki gibi onun odasına gittiniz Open Subtitles ذهبتِ إلى غرفته، كما تفعلين دائماً كُل يوم.
    - Gerçekten bir yere gitmiş gibi göründün. - Hayır hayır hayır hayır. Open Subtitles ــ بدى حقّاً أنّك ذهبتِ إلى مكان ما ــ لا , لا , لا , لا , لا
    Tuvalete falan gittiğini sandım. Open Subtitles حسبتُ أنّكِ ذهبتِ إلى حمام .السيدات وما شابة
    Geleceğe gittin ve orada bizim evli olduğumuzu gördün. Open Subtitles فلقد ذهبتِ إلى المستقبل و رأيتِنا أزواجاً
    Bekle, sen de mi geleceğe gittin? Open Subtitles فيبي: مهلاً ، هل ذهبتِ إلى المستقبلِ أيضاً ؟
    - Ben onu içerken, sen markete gittin ve ben de çocuklara baktım. Open Subtitles أنتِ ذهبتِ إلى المتجر وأنا اعتنيت بأطفالكِ
    Son sorduğumdan beri tıp fakültesine mi gittin? Open Subtitles هل ذهبتِ إلى كلية الطب منذ أن سألتُكِ آخر مرة؟
    Çalışma grubuna kitabın olmadan mı gittin? Open Subtitles لقد ذهبتِ إلى الدّراسة بدون أخذ كتابكِ ؟
    İki yıl önce, 10 Ocakta Acile gittin. Open Subtitles قبل سنتيتن, في العاشر من يناير لقد ذهبتِ إلى غرفة الطوارئ.
    En azından dışarıdayken spor salonuna falan gittin mi? Open Subtitles هل حتى ذهبتِ إلى صالة رياضية وأنتِ بالخارج ؟
    Jaap van Hoensbroeck ile Toskana'ya gittin mi? Open Subtitles هـل ذهبتِ إلى تـوسكـانـا بعد مـع جـاب فـان هـونسبورك ؟
    Her yere gittin, herkesle tanıştın o çalkantılı yüreğinin istediği her şeyi yaptın. Open Subtitles ذهبتِ إلى كل مكان، قابلتِ الجميع... فعلتِ كل ما يرغب فيه قلبكِ الهائجِ.
    Söylediğim kuaföre mi gittin? Open Subtitles هل ذهبتِ إلى ذلك المتجر الذي أخبرتُكِ بأن تذهبي إليه؟
    Onun ofisine gittiniz bilgisayarında bahsettiği intihar notunu buldunuz ve onu yok ettiniz. Open Subtitles لذا ذهبتِ إلى المكتب، ووجدتِ رسالة الإنتحار التي أخبركِ عنها على حاسوبه، وتخلّصتِ منها.
    - Bu sezon operaya gittiniz mi? - Hayır. Open Subtitles ـ هل ذهبتِ إلى الأوبرا هذا الموسم ؟
    Hiç düğüne gitmiş miydin? Open Subtitles إذاً ، هل ذهبتِ إلى حفل زفاف من قبل ؟
    Merhaba. Bu sabah sahile gittiğini duydum. Open Subtitles سمعتُ أنَّكِ ذهبتِ إلى الشاطئ هذا الصباح.
    Olmaman gereken bir yere girdin. Open Subtitles لقد ذهبتِ إلى مكان لا يتوجب عليك التواجد به
    "Eğer savaşa gidersen seni bekler miyim?" Bunu mu soruyorsun? Open Subtitles أن أنتظر إذا ذهبتِ إلى حرب؟ هل هذا ما تطلبين مني؟
    Sığınağa gitmişsin diye duydum bir köpek almana izin vermemişler. Sen de onun yerine yılan almak zorunda kalmışsın. Open Subtitles سمعتُ أنّكِ ذهبتِ إلى ملجأ، فلم يسمحوا لكِ اقتناء كلب، فاضطررتِ لإحضار أفعى.
    Dün Shu Yu'ya gittiğinizi duydum. Open Subtitles سمعتُ أنكِ ذهبتِ إلى مطعم "شو يو" البارحة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus