Dün bir bardak daha içince yine tuvalete gittim. | Open Subtitles | وفي الأمس عندما شربت كأسً آخر ذهبت للحمام لفترة من الزمن |
Kaburga çorbası da içecektim ama iki dakika tuvalete gittim diye kaçıp gittin. | Open Subtitles | كنت اريد ان اكل حساء لحم البقر لأرطب فمي بدلا عن ذالك تركتيني حينما ذهبت للحمام |
Dün gece 11:30 civarında, banyoya gittim, bilirsin. | Open Subtitles | الليلة الماضية حوالي الساعة الحادية عشر والنصف ذهبت للحمام لـ... تعرف |
Bu sabah tuvalete girdiğimde de kan vardı. | Open Subtitles | كان هناك دماء عندما ذهبت للحمام هذا الصباح |
Banyoya gittiğimde görüm ki, çarşafını yıkıyordu. | Open Subtitles | ذهبت للحمام كان الولد يغسل فراشه |
Tartışmanın bir anlamı yoktu, beni ofisine getirdikten sonra tuvalete gittim, pencereye tırmandım ve yeni bir otele giriş yaptım. | Open Subtitles | لم يكن هناك جدوى من الجدال لذا بعدما أحضرني لمكتبه ذهبت للحمام و تسلقت خارجة من النافذة |
Bu yüzden de beni kimsenin görmemesi için tuvalete gittim ve bu sırada da iki kız, tuvalete girdiler. | Open Subtitles | لذا ذهبت للحمام للتخلص من الجميع |
Ve tuvalete gittim. | Open Subtitles | لذلك ,ذهبت للحمام . |
-Evet, tuvalete gittim. | Open Subtitles | -نعم، ذهبت للحمام |
Kostümüm kaşındırıyordu, ben de banyoya gittim ve kostümümü Bay Duş Alan olarak değiştrdim ve kostümümü orada bıraktım. | Open Subtitles | الزي كان يسبب لي الحكة لذا ذهبت للحمام وبدلته بزي "السيد الذي ياخذ حماماً" وتركت ذلك الزي هناك |
Malesef, methiyem için aldığım notları okumak için tuvalete girdiğimde, sadece Josh'un dairesinde gördüklerimi yazdığımı fark ettim. | Open Subtitles | لسوء الحظ عندما ذهبت للحمام لقراء الملاحظات التي كتبتها في قصيدة مدحي (أكتشفت بأنها فقط أشياء رأيتها في شقة (جوش |
Banyoya gittiğimde... biraz içki içtim. | Open Subtitles | عندما ذهبت للحمام تناولت جرعة من شرابك |