Hayır, siren seslerini duyduğumda dışarı çıktım. | Open Subtitles | كلاّ، لقد ذهبت للخارج عندما سمعت صفارات الإنذار |
dışarı çıktım, nabzına baktım, birilerinin polise haber verdiğine emin oldum. | Open Subtitles | ذهبت للخارج وتفقدت نبضها وكنت حريصه علي ابلاغ الشرطه هذا كل ما لدي |
- LaSalle'in güneyine doğru ilerleyin. - Dışarı çıktı mı? | Open Subtitles | الرجاء التحرك جنوبا يا قوم حسنا ,هل ذهبت للخارج ؟ |
Onun işi bitti. Sanırım bir beyefendiyle Dışarı çıktı. | Open Subtitles | لقد انتهت من عملها، أظنها ذهبت للخارج مع رجل |
Dışarı çıkmış, bu yüzden saldırıya uğramış olmalı. | Open Subtitles | بالتأكيد هى ذهبت للخارج لشن هجوم الشئ الذى لم تتمنى أبدا أن تفعله |
Dışarı yürüyüşe çıkmıştım, biraz soğuk hava alayım diye. | Open Subtitles | لهذا ذهبت للخارج كي أحصل على بعض الهواء البارد. |
Eğer yurt dışına gidersem yemek bile yiyemem. | Open Subtitles | إذا ذهبت للخارج أنا لن أستطيع الأكل حتى |
Bu yüzden telefonda onunla konuşmak için dışarı çıktım çünkü gittikçe hararetlenen konuşmayı duymanızı istemedim. | Open Subtitles | لهذا ذهبت للخارج لأتحدث معها على الهاتف لأنني لم أدر كلاكما أن تسمعا المحادثة التي أصبحت حادة ما |
Ba'al ile polis kavga ettikten sonra dışarı çıktım. | Open Subtitles | لقد ذهبت للخارج بعد الشجار بين" بولوالشرطى" |
Ve sarhoşlar. Buradayım. dışarı çıktım. | Open Subtitles | وهم سكارى أنا هنا ، ذهبت للخارج |
Doğrudur. İki kere dışarı çıktım. | Open Subtitles | نعم ,ذهبت للخارج مرتين |
Bu yüzden ben de dışarı çıktım. | Open Subtitles | لذا ، ذهبت للخارج |
- Bugün dışarı çıktım. | Open Subtitles | لقد ذهبت للخارج اليوم |
Ama çok fazla içtiler ve Tina'nın midesi bozuldu, bir arkadaşı içeride dansa devam ederken, diğeri yardım etmek için Tina'ya birlikte Dışarı çıktı. | Open Subtitles | لكنهن شربن الكثير و تقيأت تينا لذا بينما كانت أحد الصديقات ترقص بالداخل الاخرى ذهبت للخارج لتمسك شعر تينا |
Dışarı çıktı sokağın aşağısına gitti. | Open Subtitles | ... ذهبت للخارج نحو الشارع، ثم |
Hayır, hayır, hayır. Dışarı çıktı. | Open Subtitles | لا، لا، لا، ذهبت للخارج. |
- Dışarı çıktı. - Dışarı mı çıktı? | Open Subtitles | ذهبت للخارج - للخارج؟ |
Kadının telefon görüşmesi yapmak için Dışarı çıkmış. | Open Subtitles | تذكر أن المرأة ذهبت للخارج لتلّقي مكالمة في الهاتف النقال |
Dışarı çıkmış, sonra.. | Open Subtitles | هى ذهبت للخارج, وتسلقت السياج... |
Ağrı kesici almaya çıkmıştım. | Open Subtitles | ذهبت للخارج لشراك المسكّنات لقد قلت لك ذلك |
Eğer yurt dışına gidersem yemek bile yiyemem. | Open Subtitles | إذا ذهبت للخارج أنا لن أستطيع الأكل حتى |