Ona hala genç olduğumu göstermek için Oraya gittim. | Open Subtitles | ذهبت لهناك فقط لكي أجعلها ترى أني كنت شاب بما فيه الكفاية |
Oraya gittim çünkü senin haftalarca kaldığın hastanenin bulunduğu sokağın ilerisindeydi. | Open Subtitles | كلا, ذهبت لهناك لأنه كان في آخر الشارع الذي كنت به أنت لأسابيع |
Basitti senden önce Oraya gittim ve "dikkat boyalı" uyarısını kaldırdım. | Open Subtitles | بكل بساطة ذهبت لهناك قبلك "wet paint" وحذفت علامة wetpaint: دهانطريأومصبوغحديثا |
O adamları soymak için Oraya gittin, enselemek için değil. | Open Subtitles | أنت ذهبت لهناك لتمزق أولئك الرجال، لا لتوقفهم |
Oraya gittim, çünkü katil bana gitmemi söyledi. | Open Subtitles | ذهبت لهناك بسبب المجرم طلب مني ذلك |
O halde, bu orospu bölgesine doğru gittim, biliyorsun, kolay olduğunu düşündüm, doğru? O halde, Oraya gittim, ve bu kızla tanıştım, Gretchen, | Open Subtitles | تعلمين ان ذلك سهل لذا ذهبت لهناك |
Oraya gittim dedim, değil mi? | Open Subtitles | لقد قُلت اني ذهبت لهناك, اليس كذلك؟ |
Bugün Oraya gittim, kasa boştu. | Open Subtitles | لقد ذهبت لهناك اليوم، لقد كانت فارغة |
Oraya gittim ve bunu buldum. | Open Subtitles | ذهبت لهناك. ووجدت هذا. |
Doğru. Evet, Oraya gittim. | Open Subtitles | صحيح , نعم , ذهبت لهناك. |
Oraya gittim. | Open Subtitles | ذهبت لهناك |