Acaba sarı saçlı, mor pijamalı, ve uyku vakti gelen kim olabilir? | Open Subtitles | من هو ذو الشعر الأشقر ويرتدي ثياب نوم أرجوانية وفاته موعد نومه؟ |
Sarışın adam kıvırcık saçlı adam ve yaralı konusunda bize yardım eden Alman. | Open Subtitles | و ذو الشعر المجعد و الرجل الألماني الذي كان يساعدنا مع الرجل المجروح |
Sarışın adam kıvırcık saçlı adam ve yaralı konusunda bize yardım eden Alman. | Open Subtitles | و ذو الشعر المجعد و الرجل الألماني الذي كان يساعدنا مع الرجل المجروح |
Büyük kollarını bana sardı... beni kıllı göğüsüne çekti... iyi olacağımı söyledi. | Open Subtitles | فقد احاط بي بذراعيه القويتين .. واخذني لصدره ذو الشعر الكثيف .. واخبرني باني بخير |
Shaggy bozması saçlı çocuk, galiba savaş eğitimi almış. Ama gerekirse onu indirebilirim. | Open Subtitles | الفتى ذو الشعر العابث يتدرب على فنون القتال لكن أظن بإمكاني تولي أمره |
Sevmiş olduğun kadın, birlikte çalışıyorsunuz, siyah saçlı korkunç olan. | Open Subtitles | المرأة التي تحبها، التي تعمل معها، المخيفة ذو الشعر الأسود |
Sarı saçlı, uzun burunlu ve sıska olan. | Open Subtitles | هذا النحيف ذو الشعر الأشقر و الأنف الطويل |
Kızıl saçlı cebir öğretmeninden Alman alkoliğe kadar. | Open Subtitles | من مدرس الرياضيات ذو الشعر الأحمر إلى مدمن الكحول الهولندي. |
Uzun boylu, kabarık saçlı olan. Onu her yerde tanırım. | Open Subtitles | الطويل ذو الشعر المرتفع، يمكنني التعرّف عليه بأي مكان. |
Oh, komik saçlı küçük adamın bir zamanlar dediği şeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | فقط افكر بما أخبرنا الرجل الصغير ذو الشعر المضحك |
Acayip saçlı çocuk, kadınlar tarafından beğeniliyor ama 18 ile 49 yaş arası erkekleri ıskalıyorsunuz. | Open Subtitles | والفتى ذو الشعر المُضحك محبوب بين النساء وأنتِ تفقدين الرجال الذين أعمارهم ما بين الثامنة عشرة و التاسعة والأربعين |
Hani kabarık saçlı, sakin bir adam. Söylediğim hakkında hiç bir fikrin yok değil mi? | Open Subtitles | ذو الشعر الأشعث و المظهر الهادئ لا تعرفينه |
Dostum bugün gelen şu siyah saçlı gotik piliç var ya... | Open Subtitles | ياصاح، الفتاة ذو الشعر الأسود الكثيف مرتني اليوم |
Oh evet bundan önce renkli çocuk için ve uzun saçlı çocuk için de bunu söylemiştin. | Open Subtitles | حقاً، وذلك ما قلته عن ذلك الفتى ذو الشعر الطويل وذلك ما قلته عن الولد الملون قبل ذلك |
Ramira ve saçlı bir baş sahibi olmak arasında tercih yapmak zorundasın. | Open Subtitles | سيتوجب عليك أن تختر بين "راميرا" أو ذلك الرأس ذو الشعر الأنيق. |
Ramira ve saçlı bir baş sahibi olmak arasında tercih yapmak zorundasın. | Open Subtitles | سيتوجب عليك أن تختر بين "راميرا" أو ذلك الرأس ذو الشعر الأنيق. |
Lincoln'dan gelen şu kıllı herif, donmuş börek paketini tuvalete düşürdü. | Open Subtitles | ذلك الفتى ذو الشعر الكثيف أخذرزمةمجمدةبأسفلالحمام. |
Magua'nın bıçağı, Gri Saç'ın çocuklarının üstündeydi. Kaçtılar. | Open Subtitles | إن بنات ذو الشعر الرمادي كانتا تحت سكين ماجوا، لكنهما هربتا |
Kırsaç'ın çocukları tam Magua'nın bıçağı altına yatmıştı ki kaçtılar. | Open Subtitles | إن بنات ذو الشعر الرمادي كانتا تحت سكين ماجوا، لكنهما هربتا |
Arabayı tekmeliyor! - Siktiğimin uzun saçlısı! - Aklını kaçırmış. | Open Subtitles | تأثيرها نافذ المفعول اللعنة يا ذو الشعر الطويل |
Komik saçları olan at yaptı. Keçi de işin içinde. | Open Subtitles | لقد فعلها الحصان ذو الشعر الغريب وكان متفقا مع العنزه |
- Turuncu oğlanla götten sikişmek gibi mi? | Open Subtitles | أجل، مثل ماذا؟ مداعبة ذو الشعر البرتقالي ؟ |
Şu saçlılardan biri olduğunuzu sanmıştım. | Open Subtitles | ظننتكواحداًمنهم.. ولكن ليس ذو الشعر |