İri, yağlı, kıvırcık saçlı, küçük, gaddar gözleri ve siyah gözlüğü var. | Open Subtitles | ضعيف البنية, ذو شعر مجعد, و عينا صغيرتان, و يضع نظارات شمسية. |
Beyaz erkek altı ila on yaşları arasında, ince saçlı. | Open Subtitles | ذكر قوقازي، بين عمر الـ6 إلى الـ10، ذو شعر خفيف. |
Terracotta'yı mavi saçlı hafta sonu antikacılarına satmak için mi? | Open Subtitles | أم لتبيعوا التيرا كوتا لتاجر آثار ذو شعر أزرق ؟ |
Öteki adamın uzun, sarı saçları vardı... neredeyse beyaz, ve tuhaf mavi gözleri. | Open Subtitles | وكان الرجل الآخر ذو شعر اشقر طويل تقريب أبيض مع عيون زرقاء غريبة |
Garip saçları ve pörtlek gözleri varmış ve geri döneceğini söylemiş. | Open Subtitles | إنه ذو شعر غريب وعينان منتفختان وقال بأنه سيعود |
Üç numara saç kesimi. | Open Subtitles | ذو شعر قصير |
Sarı saçlı, kahve rengi gözlü, gözünden yaralanmış bir erkek görüp görmediklerini sordum. | Open Subtitles | سائلة عن اي شخص ذو شعر اشقر وعينان بنيتان جاء اليهم مصاب بعينه |
Özellikle sen! Ekibimde daha önce uzun saçlı kimse olmadı. | Open Subtitles | خاصة انتِ انا لم ادرب مطلقا موظف ذو شعر طويل |
Vay be, katille aynı tipten hoşlanıyormuşuz. Koyu saçlı, 20'lerinde yakışıklı erkekler. | Open Subtitles | أنا والقاتل نتشاطر نفس النوع المفضل، شبابٌ وسيم ذو شعر داكن وبالعشرينات. |
Bu Hollandalı, kıvırcık saçlı tombul adam -- neden ıslık çalıyor? Aslında, yaklaşık dört yaşımdan beri ıslık çalıyorum. | TED | ما هذا السمين , شاب ذو شعر مجعد من هولندا لماذا يصفر ؟ حسنا , في الحقيقه أنا أصفر منذ أن كان عمري أربع سنوات |
Orta boylu, kahverengi saçlı, kibar, duygusuz ve hiç narin değil. | Open Subtitles | متوسطالطول، ذو شعر بني... لطيف ، هادئ وليس ضعيفاً على الإطلاق |
Patty Hearst olayında... kısa saçlı züppe ordusu büromu işgal etti. | Open Subtitles | خلال نزهتى الأخيرة فتى منهم .. ذو شعر قصير استولى على مكتبى لمدة شهر |
Burada, benim yaşlarımda sarışın, aptal suratlı bir çocuk ile iri yapılı, beyaz saçlı bir adam kalıyor mu? | Open Subtitles | انه اشقر الشعر وذو وجه غبي وبنفس عمري ومعه رجل كبير ذو شعر ابيض هل هم ساكنون في هذا الفندق؟ |
Sonra o uzun saçlı adam plakayı istedi. | Open Subtitles | . بعدها رجل ذو شعر طويل سألني أن أعطيه إياها |
Affedersiniz... Siyah saçlı bowling gömlekli ve şortlu, birini gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيت رجل ذو شعر داكن و قميص بولينغ, و سروال قصير؟ |
Bence İsa muhtemelen beceriksiz bir gençti... yahudi kesim saçlı, sporda kötü. | Open Subtitles | أعتقد أن المسيح كان مراهقا ساذجا تعوزه الرشاقة ذو شعر كثيف, ومجعّد على الطريقة اليهودية ورياضى سيىء |
Kırmızı kabarık saçlı, gerçi şu anda çok yaşlı olmalı. Eskiden tuba çalardı. çok kötüydü. Bugün senin şanslı günün, Leslie. | Open Subtitles | ذو شعر أحمر، مؤكد أنه الآن كبر بالسن كان يعزف البوق دائمًا بشكل سيء |
Film çekiminde yanında duruyor. Düz, uzun saçları var. Elinde de bir kamera. | Open Subtitles | هو معك في اللقطة ذو شعر طويل وناعم ، ويحمل كاميرة فيديو |
Çekici, zarif, merhametli, 25-35 arasında fit, saçları bakımlı, romantik bir kalbi olan birisi. | Open Subtitles | شخص ما جذاب، ظريف، حنون، مِن 25 إلى 35 عاماً، مُلائم، ذو شعر جميل، ورومانسيّ المظهر. |
Bir adamla konuştu, ortalama görünüşlü, saçları beyazlamaya başlamış, füme rengi takımlı biri. | Open Subtitles | ذهبت للتحدّث إلى رجل، متوسط البُنية، ذو شعر رملي، وبدلة رماديّة. |
Üç numara saç kesimi. | Open Subtitles | ذو شعر قصير |
Benim zamanımda müdür yardımcısı beden eğitimi hocasının arabasında bir kızın bekâretini çaldığın için seni döven kıllı bir gorildi. | Open Subtitles | حسنا على ايامي نائب المدير كان احمق ذو شعر يضربك كثيرا لتسكعك مع الفتيات في القاعة الرياضية |