Yani bir kez daha National City'de süper güçlü bir canavar tasmasından kurtuldu. | Open Subtitles | لذا, مرة اخرى وحش ذو قوة خارقة اطلق له العنان في مدينة نيويورك |
Set güçlü bir tanrıydı ve onları arıyordu. | TED | كان سات إلاهًا ذو قوة جبّارة أيضًا، ويسعى لإيجادهم. |
Çok güçlü bir Goa'uld suikastçisi, büyük ihtimalle Anubis'in hizmetinde. | Open Subtitles | قاتل من الجواؤلد ذو قوة عظيمة و على الأغلب إنه في خدمة أنوبيس |
Bu ışık inanılmaz güçlü bir kaynaktan geliyor. O olmalı! | Open Subtitles | هذا الضوء صدر من مصدر عظيم ذو قوة هائلة, لابد إنه هو. |
Sende hiç sınırsız gücü olan yeşimden yapılmış küre şeklinde bir şey var mı? | Open Subtitles | هل تمتلك أى شئ ذو قوة لا نهائية نطاق مصنوع وعلى شكل اليشم ؟ |
Görüyorsun, ben gittikten sonra erkekler yıkıcı bir gücü olan bir silah yaptılar onların bu silahlardan sadece birini bile kullanması beni binlerce savaşın verdiği psişik enerji kadar besliyor. | Open Subtitles | ...فكما ترين منذ ذهبت إخترع البشر سلاحاً... ...ذو قوة تدميرية رائعة |
güçlü bir kadın güçlü bir erkekten daha fazla korkmaz. | Open Subtitles | لا يجب الخوف من سيدة قوية كم هو الحال تجاه رجل ذو قوة |
Senden daha güçlü bir rakiple karşılaşırken, onları kendi silahları ile vur. | Open Subtitles | حينَ تواجهينَ عدواً ذو قوة أعلى عليكِ إستخدامُ قوتهِم ضدهُم. |
Bir sabit diski yok etmek isterseniz yüksek güçlü bir mıknatıs veya... | Open Subtitles | إذا كُنت تود تدمير قرص صلب استخدم مغناطيس ذو قوة |
güçlü bir adamın demek. | Open Subtitles | . أنا رجل ذو قوة ... عمدةالبلدهوأنا، على نحومتزايد مع |
Eğer çok güçlü bir tür mitik yaratıktantan ve onun için en güvenli yerin vahşi av olduğundan bahsediyorsak ciddi bir sorunumuz var demektir. | Open Subtitles | لو أننا نتحدث عن مخلوق أسطوري ذو قوة عاتية لدرجة أنّ المكان الوحيد الآمن لحبسه هو مع جماعة الصيد البرّي فلدينا مشكلة حقيقية. |
Burada güçlü bir adamım. | Open Subtitles | أنا من (الفايد) و هذا يعني أني رجل ذو قوة هنا |
güçlü bir pozisyonu olan biriydi. | Open Subtitles | شخص في مركز ذو قوة |
Benzersiz gücü olan bir şey. | Open Subtitles | شىء ذو قوة فريدة |