"ذو قيمة في" - Traduction Arabe en Turc

• değerli bir
• değerli olan
• değerli sayılabilecek bir

Sen harika bir avukat ve bu şirketin değerli bir üyesisin.
أنت محامٍ بارع موظفٌ ذو قيمة في هذه الشركة

Aracınızda değerli bir şey var mıydı?
هل كان هناك أي شيء ذو قيمة في السيارة؟

Bu iki örnekle vermek istediğim mesaj, bir dolar veya taş yahut bozuk parada, kendiliğinden değerli olan hiçbir şey yoktur.
النقطة التي أردت إيضاحها من هذين المثالين هي أنه لا يوجد أصلًا شيء ذو قيمة في الدولار أو الحجر أو العملة المعدنية.

Bu dünyada değerli olan tek şey sevmek ve sevilmektir.
أن الشيء الوحيد ذو قيمة في الحياة هي أن تحب... و تُحَب

Çocuklarının adını yazdığı bir karton parçasından başka apartmanında değerli sayılabilecek bir şey yoktu.
لم يكن يملك أي شيء ذو قيمة في شقته باستثناء قطعةٍ صغيرةٍ من الورق المقوى كتب عليها أسماء أطفاله.

Peki, arabada değerli sayılabilecek bir şey var mıydı?
وهل كان هناك أيّ شيء ذو قيمة في السيـّارة؟

Fakat ayak uyduramasam bile, değerli bir ekip üyesi, bir arkadaş olarak kendimi kanıtladım sanıyordum fakat sanırım siz beni her zaman bir ikinci sınıf olarak gördünüz.
لكن حتى إن لم أتمكن من مجاراتكم فقد ظننت أنني على الأقل أوازن نفسي كعضو ذو قيمة في الفريق, كــ صديقة لكن أظن أنك فقط, أنك فقط دائماً تنظرين إلي أنني أقل منك منزلة

Malcolm ailemizin değerli bir parçasıydı. Hepimiz için bir anlamı vardı.
(مالكلوم) كان جزءًا حيويًّا من هذه الأسرة، وكان ذو قيمة في فؤاد كلّ فرد فينا.

Hayatında gerçekten değerli olan bir tek şey bile yok.
لم تكسب شئ ذو قيمة في حياتك...

Benim için değerli olan bu.
فهو أمر ذو قيمة في نظري

İçlerinde değerli olan her şey zaten Dedikoducu Kız'da var ve diğer her şey fazla yavandı.
أي شيء ذو قيمة في (هذه المستندات تم نشره مسبقاً على (فتاة النميمة وكل شيء عداه غير ممتع أبداً

Peki arabada değerli sayılabilecek bir şey var mıydı?
وهل كان هناك أيّ شيء ذو قيمة في السيـّارة؟