Seni Reggie ile konuşurken gördüm. Umarım ona tavsiye vermişsindir. | Open Subtitles | رأيتك تتحدث له ثانيةً آمل أنك قدمت نصيحة |
Seni o kızla konuşurken gördüm. Seni tanıyor, değil mi? | Open Subtitles | رأيتك تتحدث مع تلك الفتاة هي تعرفك اليس كذلك |
- Olur. Seni az önce kaptan elastikle konuşurken gördüm. | Open Subtitles | إذن رأيتك تتحدث إلى الكابتن ستريتشي في وقت سابق |
Bu arada geçen gün sizi Joon Jae ile konuşurken gördüm. | Open Subtitles | آه أجل رأيتك تتحدث مع جون جاي في اليوم السابق |
İbadethanenin dışınla onunla konuştuğunu gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتك تتحدث معه خارج المعبد |
Seni dün gece şu nedimeyle konuşurken görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رأيتك تتحدث مع وصيفة العروس الليلة الماضية |
Bahçede onunla ve bunakla konuşurken gördüm seni. | Open Subtitles | رأيتك تتحدث إليه في الحديقة هو و العجوز |
- Bilmiyorum. - Seni onunla konuşurken gördüm. | Open Subtitles | ـ لا أعلم ـ لقد رأيتك تتحدث إليه |
Katedralde seni onunla konuşurken gördüm. | Open Subtitles | رأيتك تتحدث معه داخل الكاتدرائية |
Seni onunla konuşurken gördüm. | Open Subtitles | رأيتك تتحدث إليها |
- Hayır. Sizi konuşurken gördüm. | Open Subtitles | . رأيتك تتحدث معها |
- Hayır. Sizi konuşurken gördüm. | Open Subtitles | . رأيتك تتحدث معها |
Seni onlarla konuşurken gördüm. | Open Subtitles | رأيتك تتحدث معهم. |
Bugün seni babamla konuşurken gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتك تتحدث مع أبي اليوم |
Seni İrlandalı Eddie'yle konuşurken gördüm ve düşündüm ki... | Open Subtitles | (لقد رأيتك تتحدث مع (إيريش إيدي ثم تخيلت .. كما تعلم |
Seni Leezar'la konuşurken gördüm. | Open Subtitles | أنت لقد رأيتك تتحدث مع ليزار |
Seni Eric ile konuşurken gördüm ve bana yatılı okuldaki halini hatırlattı. | Open Subtitles | لقد رأيتك تتحدث مع أيريك. |
Güzel çünkü biraz önce seni Blairle konuşurken gördüm.. | Open Subtitles | جيد لأني رأيتك تتحدث مع بلير) في وقت سابق) |
Seni Clarke ile konuşurken gördüm. | Open Subtitles | رأيتك تتحدث مع كلارك |
Evet, ama senin annemle konuştuğunu gördüm. | Open Subtitles | نعم، ولكنني رأيتك تتحدث ..مع والدتي |