"رأيتنى" - Traduction Arabe en Turc

• görmüş
• gördüğün
• gördüğünü
• gördüğünde
• görmüşsündür
• görürsen
• gördün değil

Sen şüphesiz, beni görmüş olmalısın. Dünya küçük, sonuçta.
يجب أن تكون قد رأيتنى فى مكان ما إنه عالم صغير

Su içtiğimi gördüğün küçük pınar var ya.
فى وسط الغابة حيث إلتقينا ؟ النبع الصغير الى رأيتنى أشرب منه ؟

Beni ilk gördüğün andan beri biliyorsun.
لقد عرفت من أول مرة رأيتنى فيها

Birine beni gördüğünü söylersen, kafanı uçururum.
إخبر أى أحد إنك رأيتنى وسأنسف رأسك اللعينه

Arabana girerken gördüğünde ne düşündün?
ماذا ظننت عندما رأيتنى أختبئ فى سيارتك ؟

Beni Marlon Brando'yla görmüşsündür. Biliyor musun, çok iyi dostuz.
"هل رأيتنى مع "مارلون براندو أتعلم كنا أصدقاء

Beni hiç böyle görmüş müydün?
هل رأيتنى من قبل فى هذة الحاله؟

Bu gün sokakta gördüğünden başka beni daha önce görmüş müydün? Neden oradaydın?
قبل اليوم فى الشارع هل رأيتنى من قبل؟

O kadar yolu, yanımda bir kez gördüğün bir adam hakkında konuşmak için mi geldin?
أتيت هنا كى تتحدث عن... رجل رأيتنى معه مرة واحدة؟ ...

Beni gördüğün için mi?
لأنك قد رأيتنى ؟

Beni ilk kez gördüğün zamandan bahsetsene.
اخبرنى عن اول مرة رأيتنى بها

Bunu aldığımı gördüğünü düşünmemiştim.
لم أكن اعلم أنك رأيتنى آخذ هذا

Hayır, Sen beni bunla gördüğünü söyledin.
لا، قلت إنك رأيتنى بهذا.

Beni gördüğünü niçin söylemedin?
- لماذا لم تخبريهم انك رأيتنى ؟

Beni son gördüğünde 11 yaşındaydım ve çayıma mürekkep koymuştun.
أخر مرة رأيتنى كنت فى الحادية عشرة و قد وضعت الحبر فى كوب شايي.

Beni gördüğünde seni gördüm.
ماذا؟ ماذا؟ هيا, لقد رأيتك وأنت رأيتنى

Peşine düştüğümü görürsen kaçmakla akıllılık edersin, çünkü seni iki seksen yere sermeye geliyorumdur!
إذا رأيتنى قادماً الأفضل أن تركض لأن سوف أمزقك أرباً

Çantayı getirdiğimi gördün, değil mi ?
لقد رأيتنى أتى بهذه الحقيبه هنا أليس كذلك ؟