| Balayından sonra onları Santa Barbara'da gördüm. Çok dokunaklıydı. Kocasına bu kadar aşık bir kadın görmemiştim. | Open Subtitles | بعد شهر العسل رأيتهم في سانتا مرجرا كان الأمر مؤثر لم أرى إمرأة تحب زوجها هكذا |
| Vogue L'uomo'da gördüm. | Open Subtitles | رأيتهم في فوج لوأومو فوج لوأومو = مجلة ازياء للرجال |
| Evet, varlar: Onları Osaka'da gördüm; gündelikçilik yaparken, yerlerde uyurken... | Open Subtitles | نعم, رأيتهم في (أوساكا) للتوظيف باليوم نائمين على الأرض |
| Karavanda gördüğün adamlar, bunlar mıydı? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تخبرنا إذا كانوا هؤلاء الرجال الذين رأيتهم في المقطورة؟ |
| Hayır. New York ve Los Angeles'ta da görmüştüm. Şimdi de buradalar. | Open Subtitles | لا انا رأيتهم في نيويورك لوس أنجليس والآن هنا |
| Balayından sonra onları Santa Barbara'da gördüm. | Open Subtitles | بعد شهر العسل (رأيتهم في مدينة (سانتا باربرا |
| Savaş alanında gördüğün ölmüş askerlerinki gibi mi? | Open Subtitles | مثل الرابطة للجنود موتى الذين رأيتهم في ساحة المعركة |
| Haven'da gördüğün diğer insanlar gibi illet bulaşmış. | Open Subtitles | إنّه مبتلى، مثل الأشخاص الذين رأيتهم في "هايفن" |
| Kim'in evinde gördüğün çocukları hatırlamaya çalış. | Open Subtitles | حاول التركيز على الأولاد الذين رأيتهم في منزل "كيم" |
| Hayır, onları bir hayal olarak görmüştüm ama ne olduklarına dair en ufak bir fikrim yok. | Open Subtitles | لا، قد رأيتهم في رؤيا، لكّن لا أعرِف شيئًا عن ماهية هذه الأشياء |
| Onları yardım sever yemekçilerin orda görmüştüm. | Open Subtitles | رأيتهم في تعاونية لمنتجات الألبان |
| Evet, bana gösterdiğin pornoda görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رأيتهم في ذلك المقطع الذي أريتني |