Hayır, sadece şu ana kadar gördüğüm en güzel şey olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لا، أظن فقط أنّكِ أجمل شيء رأيته على الإطلاق. |
Bu şu ana kadar gördüğüm en muhteşem şey. | Open Subtitles | هذا أعظم شيء رأيته على الإطلاق |
Bu şimdiye kadar gördüğüm en güçlü çarpıştırıcı. | Open Subtitles | واو هذا أقوى جهاز تصادم رأيته على الإطلاق |
Bu şimdiye kadar gördüğüm en güçlü çarpıştırıcı. | Open Subtitles | واو هذا أقوى جهاز تصادم رأيته على الإطلاق |
Aradığınız orada bulunur belki. Yürüme mesafesine hem de. Burası gördüğüm en iyi yer. | Open Subtitles | ربما أكثر ممّا تبحث عنه وهو بالقرب من هنا. هذا أفضل ممّا قد رأيته على الإطلاق. |
Bu, Hayatımda gördüğüm en garip şeydi. | Open Subtitles | حسناً, ذلك كان أغرب شيء رأيته على الإطلاق |
Oh, uh, bu arada, Jacopo şu ana kadar gördüğüm en iyi bıçak dövüşçüsüdür. | Open Subtitles | أوه , آه , على فكره إن (جاكوبو) أفضل مبارز بالسكين رأيته على الإطلاق |
Tembel, kokuyor ve ben daha çok kedi insanıyım ama şimdiye kadar gördüğüm köpeklerin en sevimlisi. | Open Subtitles | إنه مُهمِل، و رائحته... وأنا فتاة تحب القطط فحسب... لكنه مازال ألطف كلب رأيته على الإطلاق |
Bu, şimdiye kadar gördüğüm en acayip saha toplantısı olmalı. | Open Subtitles | هذا أغرب إجتماع رأيته على الإطلاق |
Bu şimdiye kadar gördüğüm en güzel şey. | Open Subtitles | إنها أجمل شيء رأيته على الإطلاق |
şimdiye kadar gördüğüm en kötü kurt sensin sanırım. | Open Subtitles | لا بد أنّك أسوأ ذئب رأيته على الإطلاق. |
Bu gördüğüm en iyi sunumdu. | Open Subtitles | هذا أفضل تقديم رأيته على الإطلاق. |
Bu, şimdiye kadar gördüğüm en iyi dokumaydı. | Open Subtitles | كان هذا أنعم قماش ليف رأيته على الإطلاق |
Hayatımda gördüğüm belki de en güzel şeydi. | Open Subtitles | ربّما كان أجمل شيء .. رأيته على الإطلاق. |
Hayatımda gördüğüm en büyük banka oradaydı. | Open Subtitles | وفيها أكبر مصرف رأيته على الإطلاق ... ورأيتنا جميعاً مرتدين ملابسنا |