"رؤيا" - Traduction Arabe en Turc

• hayal
• imge
• öngörü
• gördüm
• vizyonu
• imgelem
• rüya
• gördü
• görmüş
• vizyon
• öngörüm
• görüntü
• görüşü
• imgelemler
• görü

Eğer bu gördüğüm yine hayal çıkarsa, sevgili oğlumu yine kaybedeceğim demek.
إن كانت هذه رؤيا من صنع الجزيرة فسوف أخسر ابني الحبيب مرتين

İmge geçmişe mi geleceğe mi aitti çözemiyorum.
لذلك لا أستطيع تحديد إن كانت رؤيا مستقبلية أو من الماضي

Hayır, rüyama girdi. Ya da daha uygun bir tabirle, bir öngörü gördüm.
كلا، لقد تجسدت لي في حلم أو بالمعنى الأحرى، في رؤيا

Ruhumu kurtaracak ya da lanetleyecek... ne bir hayal gördüm ne de bir sır öğrendim.
انا لم أرى رؤيا أخبرتني من هذا الملعون الذي جعلني على ما انا عليه

Yoksa onların hükümetleri yanında bizimkine geleceğin vizyonu derdin.
لا بالطبع لا انت تقلق فقط عن الاخرين هل لهم رؤيا منطقية عن المستقبل

Hayır! Dövüşmek yok. İmgelem gördüm.
لا , لا قتال لقد جاءتنى رؤيا , لا يمكنه أن يقاتل

Hayır, ben rüya değilim her ne kadar bana güzellik görüntüsü dense de.
انا لست حلم علي الرغم من انة قيل لي انني رؤيا عن الحسن

Bir tanem ileriyi mi gördü?
هل حيواني الأليف لديه رؤيا ؟

Uçağa binerlerken bir çocuk, uçağın patlayacağını görmüş.
و عندما كان يصعدون على متن الطائرة رأى ولد رؤيا بأن الطائرة سوف تنفجر

İşte bizim büyük kazancımız, skorumuz... yatırımlarla birlikte bize vizyon ve güvenilirlik sağladı.
ان فوزنا ونجاحنا الكبير والذي اعطانا رؤيا واضحة ومصداقية لدى المستثمرين

Bunu yapma. Bir öngörüm var. Barış öngörüm.
لقد جاءت إلىّ رؤيا رؤيا عن السلام

Al sana görüntü. Adamlarım yeni buldu.
هاك رؤيا من أجلك، حصل عليه عميلان تابعان لي للتوّ

İkincisi, istediğim zaman imge göremiyorum.
وثانياً، لا يمكنني الحصول على رؤيا بالوقت الذي أريده

Nathan, sisin dışındayken ben bir öngörü gördüm.
نايثن , عندما كنت خارج الحاجز , رأيت رؤيا

Yeni ve canlı öznel konular, şirketin vizyonu olamazlar.
علي أن أضع هذا الكلام على قميص الحداثة والحيوية أمر ذاتي وليس رؤيا لشركة ما

Kitaba dokunduğumda kendimi başka bir imgelem içinde buldum.
عندما لمست الكتاب وجدت نفسي في رؤيا أخرى

Uyumak için biryere yattım. Uyumaya başlarbaşlamaz, bir rüya gördüm. Sırtında çok ağıryükü olan, ve kitap okuyan biradam gördüm.
استليقت في مكان لكي أنام وبينما أنام رأيت رؤيا رأيت رجلاً وعلى ظهره حمل عظيم ثقيل ويقرأ كتاباً

Uzun bir hikaye gibi. Yardımcın, benimle ilgili bir imgelem gördü diye Sunnydale'e mi geldin?
رفيقك جاءته رؤيا و بعدها أتيت ل (سانى دال)؟

Politik bir görüşü yoktur dini inançları ya da kültürel bağı yoktur.
ليس لديه أي رؤيا سياسية او أي معتقدات دينية، أو ثقافة ليتمسك بها

- Cızırtılı ve kokulu imgelemler bitsin!
-كفانا رؤيا من ذوات الروائح ! -ها نحن ذا

Bana verdiğin görü büyüsünde uzmanlaştım.
لقد اتقنت رؤيا التعويذة التي أعطيتني إياها.