Demek istediği, gökyüzünü görebilirsiniz ve güneşi deneyimleyebilirsiniz. | TED | حيث أنه يمكنك رؤية السماء ويمكن ان تستمتع بضوء الشمس |
Ya da Richard McCormack'ın Londra'daki güney metro istasyonu, yer altında olmanıza rağmen, gökyüzünü görebilirsiniz. | TED | أو محطة ريتشارد ماكورماك أنبوب الجنوبية في لندن ، حيث يمكنك حقا رؤية السماء ، حتى ولو كنت تحت الأرض. |
Aslında, yalnızca oturup karanlığa bakarak yapmamızın mümkün olmadığı biçimde, gökyüzünü bir planetaryumda tecrübe edebiliriz. | TED | وبالفعل يمكننا رؤية السماء في عرض القبة السماوية بطريقة يستحيل أن نفعلها فقط بالجلوس خارجًا والنظر إلى الظلام. |
Yerdeki adamlardan hiçbiri gökyüzünü göremiyordu. | Open Subtitles | لا أحد من الرجال على الأرض يستطيعوا رؤية السماء هكذا كانت كثافة الأدغال |
Buna değer. gökyüzünü izleyebileceğiniz iyi bir yer bulmaya çalışın. | Open Subtitles | .. تواجدوا بمكان آمن حيث يمكنكم رؤية السماء |
Ve o gökyüzünü görebileceğiniz bu muhteşem binaları yarattı, güneşi deneyimleyebileceğiniz, inşa edilen çevrede bize daha iyi bir yaşam sunan, ışığın parlaklığı ile ve aynı zamanda gölgeleri ile olan ilintisi sayesinde. | TED | وقد بنى هذه المباني الرائعة حيث يمكنك رؤية السماء ، ويمكن ان تستمتع بضوء الشمس الأمر الذي يقدم لنا حياة أفضل في البيئة العمرانية ، فقط بسبب أهمية الضوء سواء كان ذلك فيما يخص السطوع ، أو الظلال. |
Her zaman yanan gökyüzünü görmek istemişimdir. | Open Subtitles | كنت دوماً أرغب في رؤية السماء تحترق |
Güneş öylesine parlak ki gökyüzünü görmek gerçekten güç. | Open Subtitles | الشمس مشرقة بشدة , من الصعب رؤية السماء |
Oradan tüm gökyüzünü görebilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك رؤية السماء كلها من هناك |
gökyüzünü görebildiğin bir yerde. | Open Subtitles | مكان يستطيع منه رؤية السماء |
Devam et. Ellerim dışarıda, gökyüzünü görebiliyorum. | Open Subtitles | -يدي بالخارج أستطيع رؤية السماء |