Birbirimizle görüşmeyi bırakmamızın daha iyi olacağını düşündüğünü söyledi. | Open Subtitles | وقال أنّه يعتقد من الأفضل إذا توقّفنا عن رؤية بعضنا البعض |
Ama Holly ve ben ne zaman birlikte olsak, siz orda bitiveriyorsunuz, ve birlikte görüşmeye başladığımızdan beri, boş vakitlerimizi kullanmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | ولكن كل مرة هولي وأنا نتقابل أنتم يا رفاق دائماً متواجدون ومنذ أن بدأنا في رؤية بعضنا البعض |
- Tabii ki. Bu arada aklıma gelmişken bence görüşmeye bir ara vermeliyiz. | Open Subtitles | بكلِّ تأكيدٍ، بالحديث عن ذلك، لستُ متأكداً من أنّهُ يجدر بنا مواصلة رؤية بعضنا البعض. |
Bence artık görüşmesek daha iyi olur. | Open Subtitles | لا أعتقد بأنه يجب علينا رؤية بعضنا البعض بعد الآن |
Evet, artık görüşmesek iyi olacak galiba. | Open Subtitles | نعم, من الأفضل أن نتوقف عن رؤية بعضنا البعض |
Bundan sonra birbirimizi göremeyeceğiz, değil mi? | Open Subtitles | لن نستطيع رؤية بعضنا البعض بعد ذلك، أليس كذلك ؟ |
Eric, bir daha birbirimizi göremeyeceğiz bile. | Open Subtitles | إريك لن يتسنى لنا أبدا رؤية بعضنا البعض |
Adam başardı. Ama yine de görüşmeye başladı. | Open Subtitles | لكننا بدأنا في رؤية بعضنا البعض على أى حال |
Yaklaşık bir yıl önce görüşmeye başladık. | Open Subtitles | بدأنا رؤية بعضنا البعض منذ حوالى عام |