İkincisi ise,ilkeler ortaya koymanı istiyorum... ...benim başkanlığımı aşacak. | TED | الثاني، أود أن تَضع مبادئاً تتخطى حتى فترة رئاستي. |
Bu saçmalık, başkanlığımı tehlikeye atmış olurum. | Open Subtitles | ذلك سخيفٌ، لقد وضعتُ رئاستي على المحكِّ لأجلِ هذا. |
Ama başkanlığımın McKinley'deki son başkanlık olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لكن لا أريد أن تكون رئاستي آخر واحدة في ثانوية ميكنلي، |
Sanırım, başkanlık dönemimde yaptığım en büyük icraatım ekonomik gelişmemiz olmuştur. | Open Subtitles | أعتقد أنّ الإنجاز الأكبر بالنسبة لي في فترة رئاستي قد كانت... التنمية الإقتصادية... |
başkanlığım süresince meydana gelebilecek herhangi bir uluslararası problemi çözebilecek askeri ve diplomatik tecrübeye sahibim. | Open Subtitles | لدي الخبرة العسكرية والدبلوماسية لمعالجة أي موقف دولي قد يحدث خلال فترة رئاستي |
Benim başkanlığım konusunda birçok dedikodu var. | Open Subtitles | كانت هناك شائعات كثيرة حول رئاستي... |
Liderliğimi sarsmak için Göçebeleri kullandın. | Open Subtitles | أنت تستخدم الرحالة لإضافة رئاستي. |
Videoyu yapan her kimse sadece bu hareketi geri alıp ona kişisel olarak zarar vermeye çalışmıyor, aynı zamanda başkanlığıma zarar vermeye çalışıyor. | Open Subtitles | أيًا من صنع ذلك الفيديو فهو لا يحاول فحسب سحب ذلك والإضرار به شخصيًا بل أيضا تدمير رئاستي |
Bugün, başkanlığımın en zor kararlarından birinde, | Open Subtitles | اليوم، وفي أحد أصعب القرارات التي اضطررتُ إلى اتخاذها خلال رئاستي |
başkanlığımı İrlanda'da dışlandığını düşünenlere yer açmaya, İrlanda'nın kuzeyi ile güneyinde yaşayanları bir araya getirmeye ve birlikte barışı inşa etmeye adadım. | TED | وقد سخّرتُ رئاستي لإيجاد مكان لأولئك الذين شعروا بالتهميش في جزيرة آيرلندا، بالإضافة إلى الجمع بين المجتمعات في آيرلندا الشمالية و بقية مجتمعات الجمهورية، في محاولة لبناء السلام. |
İşin garip yanı ise bunu istediğini söyleseydin başkanlığımı hiç düşünmeden verirdim. | Open Subtitles | الأمر الظريف هو... أنك لو قلت أنك ترغب بذلك... رئاستي... |
başkanlığımı cinayetle temellendiremem. | Open Subtitles | لا يمكنني بناء رئاستي على جريمة قتل. |
Aaron, başkanlığımı koruyup kollamak için canını dişine taktı. | Open Subtitles | لقد شاهدت (هارون) يقاتل لحماية وتأمين رئاستي |
Bu benim değil, onun başkanlık dönemi. | Open Subtitles | هذه ليست رئاستي بل رئاسته |
Bauer beni başkanlık koltuğundan etmişti. Beni bitirmeye çalıştı. Neredeyse başarıyordu. | Open Subtitles | باور) نسف رئاستي) حاول تدميري، وقد نجح تقريباً |
Benim başkanlığım güvende olduğu sürece, Çin'in Disney'den Star Wars'un haklarını alabileceğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتك أن (الصين) ستحصل على حقوق (ستار وورز) من (ديزني) طالما تم تأمين رئاستي |
Liderliğimi baltalamak için Göçebe'leri kullanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تستخدم الرحالة لإضعاف رئاستي. |
Oğlumun anısını yok etmek, beni incitmek ve başkanlığıma zarar vermek için. | Open Subtitles | لتدمّر ذكرى ابني لتُؤذيني وتدمّر رئاستي |