Akademi Ödülleri tarihindeki en genç kazanan oldun, değil mı? | Open Subtitles | إذاً، أنتِ أصغر رابحة لجائزة الأكاديمية بالتاريخ، صحيح؟ |
Büyük şehirlerin kalabalıkları beni alkışlayacak, kazanan ben olacağım. | Open Subtitles | حشود المدينة الكبيرة ستهتف لي، سأكون رابحة |
Kızdığında çok seksi oluyorsun. Bu sayede her türlü kazanan ben oluyorum. | Open Subtitles | تكون مثيراً جدّاً عندما تغضب لذا قد أكون رابحة في الحالين |
Anlaşma kârlı olmasa burada olmayacağını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك ما كنت ستأتي لو لم تكن الصفقة رابحة |
Kan tükürmeye başladıklarında tam bir joker olurlar. | Open Subtitles | عندما تصل إلى أن تسعل دمًا تكون بطاقة رابحة ذات فائدة كبيرة |
Ve en önemlisi de, savunmasızlar için kazanç. 15 Ekim'de, | TED | رابحة للقطاع الخاص، لأننا نبني أجيالًا جديدة لمستقبل غسيل الأيدي. |
Ve bu ona yeterince güç veriyor. Ne yazık ki bu sefer elinde iyi bir kozu var. | Open Subtitles | و ذاك سيمنحه السلطة لفعل ذلك, ومع الأسف لديه بطاقة رابحة هذة المرة |
Hep elinde as olduğunu söylemeye devam ediyor. as değil. | Open Subtitles | تقول أن لديها ورقة رابحة بصفها - ليست ورقة - |
Buna, satışta, kazan-kazan senaryosu diyoruz. | Open Subtitles | هذا ما نطلق عليه بالمبيعات صفقة رابحة جداً |
kazanan elin bende olmasına güvenmek, ama bir yandan da Sıralı Renk veya Döper gelmesinden korkmak gibi bir şeydi. | Open Subtitles | واثقاً بأن أوراقي رابحة ولكني متحمس لفكرة احتمال أن تتم هزيمتي بأوراق أقوى منها من نفس النوع |
Yani, sen kazanan bir loto bileti üzerinde oturuyorsun. | Open Subtitles | أعنى, أنك تجلس على ورقة يانصيب رابحة |
Gömülü define ya da pokerde kazanan eli saklayabilirsin ama ilk filizlenen aşkı saklayamazsın. | Open Subtitles | حسناً... يمكن للمرء إخفاء كنز مدفون أو أوراق قمار رابحة... لكنْ لا يستطيع إخفاء إشراقة الحبّ الأوّل |
- Hiç kazanan buldun mu, evlat? | Open Subtitles | -هل وجدت أي ورقة رابحة يا بني؟ |
Hatunun tam bir kazanan. | Open Subtitles | إنّها رابحة يا صاح. |
Birlikte kazanan sohbetler yapabilirsiniz. | Open Subtitles | هل لنا بمحادثة رابحة ؟ |
Şimdi de, doğru işin kârlı iş olduğu yerde... | Open Subtitles | "والآن، ومن منطلق أن فعل الخير تجارة رابحة" |
Hayır değil. Müvekkilinizin hayli kârlı bir işi var. | Open Subtitles | ابدا فموكلتك لديها تجارة جدا رابحة |
Aslar en yüksek kart, Valeler joker sayılır. | Open Subtitles | الواحد تحتسب ورقة عالية فقط والولد ذو عين واحدة ورقة رابحة |
Bak, bu bir kazanç buna hiç şüphe yok, ama bilmiyorum. | Open Subtitles | إسمه , هذه ورقة رابحة لا شك في هذا لكن لا أعلم |
Satın onu. Danışmanlarım iyi bir iş olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | بيعيها هنا خبرائى يقولون أنها صفقة رابحة |
Belki elimde gizli bir silah vardır, kolumun altında sakladığım bir as bu kasabadaki sihir üzerine tam kontrolümü sağlayan bir şey. | Open Subtitles | لعلّي لديّ سلاح سرّيّ، بطاقة رابحة في ردني. شيء يمنحني سيطرة تامّة على كلّ السّحر في هذه المدينة. |
Genel sorunlu çocuklar için kurulmuş olan Wilhelm Akademi buna, satışta, kazan-kazan senaryosu diyoruz. | Open Subtitles | هذه فرصة واحدة بالعَمر ويجب أن تتصرفى الآن الأكادمية العسكرية للعقيد ويلهيلم للشباب المزعج هى ما نطلق عليها فى لعبة المبيعات صفقة رابحة للغاية |
Elimde bir koz olmadığı sürece sözlerini tutmayacaklardır. | Open Subtitles | لن يبرّا بوعدهما ما لَمْ تكن معي ورقة رابحة |
Elinde bir kozun var ve oynamanı beklemekten sıkıldım. | Open Subtitles | أنت لديك ورقة رابحة وأنا مللت انتظار استخدامك لها |