| Aranızdaki bağ oğlum ve benim aramdaki bağ kadar güçlü. | Open Subtitles | هناك رابطة بينكم يا رجال قوية كالرابطة بيني وبين إبني |
| Bir çocukla annesi arasında daha güçlü bir bağ yok. | Open Subtitles | لايوجد هناك رابطة أقوى من تلك التى بين الأم وطفلها |
| Ağız dalaşını bırakın artık. Okul Aile Birliği ensemde zaten. | Open Subtitles | قد سئمت من شجاركما يكفيني رابطة الأباء و المعلمين تلك |
| Tüm anahtar personelim oğullarım. Bu işte kan bağı en iyi güvenliktir. | Open Subtitles | كل موظفينى المهمين هم أولادى رابطة الدم هى أفض حمايه فى العمل |
| Bugün, Kore Bebek Bakımı Derneği'nden bir konuşmacımız var. | Open Subtitles | اليوم لدينا متحدث هي مدرسه من رابطة رعاية الطفل بكوريا |
| Örneğin, beynimde sizlerin imajlarını oluşturuyorum, fakat dinleyici olarak sizlerle ilgili benim oluşturduğum imajlar ve benim beynim arasında fizyolojik bir bağlantı yok. | TED | فعلى سبيل المثال, اذا التقط صور لكم, لكن ليس هناك رابطة الفسيولوجية ما بين صوري لكم كجمهور و دماغي |
| Kız kardeşlik bağınızı tamir etmelisiniz. | Open Subtitles | عليكُنَّ المحاولة في استرجاع رابطة الاخوات؟ |
| Biliyor musun? Onu sonraki gece gördüğümde aramızdaki bağ kemikleşmiş gibiydi. | Open Subtitles | أتعرف حين رأيته الليلة التالية ، كان مثل رابطة تكونت بيننا |
| Birimizin zihni ile çocuğunki arasında bir bağ meydana getirmemiz gerek. | Open Subtitles | علينا إنشاء رابطة بين أحد عقولنا الواعية و بين عقله الواعي. |
| Hayır ihtiyacım olan her şeye sahibim. Düğüm büyüsüyle bağ büyüsünü birleştireceğim. | Open Subtitles | كلّا، إنّي أحوز كلّ ما أحتاج، دمج تعويذة عقد من رابطة التحوُّل. |
| Bazı yağ asitleri sadece tek bağ içerir. | TED | بعض الأحماض الدهنية لديها رابطة واحدة فقط |
| Diğerleri ise hem tek hem çift bağ içerir. | TED | والبعض الآخر لديه كلا النوعين رابطة فردية وروابط مزدوجة |
| Karayipler Anti-Komünist Birliği'nin başkanıydı. | Open Subtitles | ترأس رابطة مكافحة الشيوعية فى منطقة البحر الكاريبي |
| Zatara'dan Adalet Birliği'ne. | Open Subtitles | هذا قد يقدم فرصة مثالية لـ . زاتارا إلى رابطة العدالة |
| Duygusal bağı oluşturmak bu şeyin ve sizin aranızdaki elektrokimyasal bir oyun hilesidir sizin daha düşünmeye fırsatınız bile olmadan önce. | TED | انها الاشياء التي تشكلت رابطة عاطفية بينك و بينها انها خدعة كهربائية كيميائية تحدث في دماغك قبل ان تفكر حتى في الامر |
| Ama o zaman anladım, ana dilimiz olan o bağı paylaşmak istiyordunuz. | TED | ولكنني علمت حينها انكم اردتم ان نتشارك رابطة الحديث بلغتنا الام. |
| Bence bir Derneği, içindeki kişilerin olumlu yönlerini... dikkate almaksızın yargılıyamazsınız. | Open Subtitles | لا أطن أن بإمكانك أَنْ تحاكم رابطة.. دون النَظْر إلى.. النوعياتِ الإيجابيةِ للناسِ فيها |
| Matrisle bağlantı kesildi. | Open Subtitles | فشل رابطة زرع المصفوفة يا رفاق اخراجوه من هنا؟ |
| kardeşlik el ele verip oğlunun kalbini durdurmak için bir büyü yaptı. | Open Subtitles | رابطة الأخوات إتحدن وإستحضرن لعنة لإيقاف قلبه. |
| Efendilik bağını kırmana yardım ettim. Gerçek hikayeni bana anlatmalıydın. | Open Subtitles | ساعدتكَ في كسر رابطة الاستسياد كان بوسعكَ إخباري قصّتكَ الحقيقيّة |
| Zihin sağlığımın mihenk taşısınız ve sanırım bir çeşit bağımız oldu... | Open Subtitles | أنت وسيلة الإتصال بالعلاج النفسى ...و أعتقد أننا لدينا نوعاً ما رابطة اللعنة على |
| Incoding hareketini başlatmak için adaletle ilgilenen birinin kodlu bakışla savaşabileceği Algoritmik Adalet Ligi'ni başlattım. | TED | لكي نفعل حركة التشفير، أطللقت رابطة باسم العدالة الخوارزمية، حيث يستطيع كل من يهتم بالعدل أن يكافح ضد النظرة المشفرة. |
| Sadece biriyle öyle bırakıp gidemeyeceğin bir bağım olsun istedim bilirsin... | Open Subtitles | لقد أردت فقط أن أشارك رابطة مع شخص لا نستطيع أن نبتعد عن بعضنا ، أتعلمين ؟ |
| Bütün Birlik üyeleri için oluşturulmuş bir gezegen uyarı sistemi var. | Open Subtitles | هناك . ساعة تنبيه كوكبية خارج ران لكل شخص من رابطة |
| Çizgili bir kravat sizi daha kişilikli gösterir bayım. | Open Subtitles | رابطة عنق مخططة يمكن أن تضفي عليك مزيداً منالتميز،سيدي. |
| Görünüşe göre çok yakın bir bağınız var. | Open Subtitles | أنتما، كما هو واضح كانت بينكما رابطة قوية هل جعلكِ هذا تشعرين مهمة؟ |
| O yüzden eğer o kravatı takacaksan, elbisemi değiştirmem gerekecek. | Open Subtitles | لذا إن كنت مصرا على إرتداء رابطة العنق هذه لابد أن أبدل ملابسي |
| Belki de kan bağından, ama sanmıyorum. | Open Subtitles | ربما كان السبب رابطة الدم التي بيننا .. لكني أشك في هذا |