"راسلتني" - Traduction Arabe en Turc

    • mesaj attı
        
    • mesaj atmış
        
    • mesaj attın
        
    • Bana mesaj
        
    • mail
        
    • e-posta
        
    • mesaj atıp
        
    • mesaj çekti
        
    • mesaj gönderdi
        
    • bana mektup yazmış
        
    • mesaj atmıştı
        
    Annem mesaj attı, kız kardeşinle bugün öğlen yemeği yiyeceklermiş. Open Subtitles لقد راسلتني أمي وقالت إنها ستتناول الغذاء مع أختك اليوم.
    Siz beyler, Bonnie bana mesaj attı. Sam'i sevmişlerdi. Sam? Open Subtitles يا إلهي ، بوني راسلتني للتو ، لقد احبوا سام
    Bir saat önce bana bir mesaj attı, ...fakat her kelimeyi yanlış hecelemiş. Open Subtitles لقد راسلتني قبل حوالي ساعة أخطأت بتهجئة كلّ كلمة لعينة
    Annem. Acil görüşmesi gerektiğini mesaj atmış. Open Subtitles امي ,قد راسلتني وقالت الامر مستعجلاً
    Neden bahçenin dışında buluşmamız için mesaj attın? Open Subtitles لماذا راسلتني لأقابلكِ بالخارج في الحديقة ؟
    Kız bana bir daha mesaj attı. Bana dayanamıyor. Open Subtitles لقد راسلتني مجددًا لا يمكنها الإكتفاء مني
    Blair burada olacağına dair mesaj attı bu yüzden ben biraz daha iyi hissediyorum. Open Subtitles بلير راسلتني بأنها ستكون هنا لذلك أنـا ، أنـا أشعر بأني أفضل قليلاً
    Bindirdikleri otobüsten bana mesaj attı, cep telefonunu bile yanına almasına izninin olmadığından bahsetti. Open Subtitles راسلتني من الحافلة الّتي وضعوها فيها و بعدها قالت بأنّه ليس مسموحاً لها . بأن تحظى بهاتفها المحمول إلى حيثما ستذهب
    Yapamayacağını bana son dakikada mesaj attı. Open Subtitles لقد راسلتني في الدقيقة الأخيرة أنه لا يمكنها فعل ذلك
    Bak dostum Emma az önce mesaj attı, nerede olduğumuzu soruyor. Open Subtitles انظر ، يا رجل ، إيما راسلتني تسألني أين ذهبنا
    Bir toplantıya yalnız katılacağını mesaj attı. Open Subtitles لقد راسلتني لتقول أنها كانت في طريقها لحضور اجتماع. وحدها.
    Hatta bu gecede mesaj attı, tehlikeli olduğun için senden uzak kalmalıymışım. Open Subtitles حتى عندما راسلتني الليله قائلة انه يجب عليها البقاء بعيد عنك لانك خطر
    Çünkü koca götlü Judy mesaj atmış. "Geç saate kadar ders çalışıp benimle sevişmek ister misin?" Open Subtitles لأنّ (جودي) بالمؤخّرة راسلتني توًّا، ''أتودّ الدّراسة ''اللّيلة ومن ثمّ نُمارس الجنس؟
    Vera'ymış. Babamın inbotu. Kendisini aramam için bana mesaj atmış. Open Subtitles إنها (فيرا) البشر-الآلي الخاصة بأبي راسلتني لأتصل بها
    Buluşmak istedin. Veya o şekilde mesaj attın. Open Subtitles وددت أن تجتمع إليَّ، في الأقل، هذا ما راسلتني به.
    Bir kaç dakika önce Bana mesaj yolladı. Open Subtitles لقد نسيت اخبارك لقد راسلتني قبل دقائق معدودة
    Bana yine mail attın, saat 3:00 gibiydi. Open Subtitles لقد راسلتني مجدّدا في الساعة الثالثة صباحا
    Bana e-posta atıp, kelebeklerle ilgilendiğini söylediğinde buluşmanın romantik olacağını düşünmüştüm ders dinlemek gibi değil. Open Subtitles عندما راسلتني و قلتَ أنكَ تحب الفراشات بدى الأمر رومانسياً و ليس مثل المدرسة
    mesaj atıp biraz uzanması gerektiğini söylemişti. Open Subtitles لقد راسلتني لتُخبرني أنها بحاجة لبعض الراحة
    Ucuz ve Havalı'daki kadın şimdi mesaj çekti. Open Subtitles المرأة من محل الخردوات راسلتني للتو
    Dinle, Tanrı aşkına, Bana mesaj gönderdi. Open Subtitles اسمعوني، بالله عليكم لقد راسلتني منذ قليل
    Annem bana mektup yazmış. Open Subtitles امي راسلتني
    "Sana itiyacım var" diye Bana mesaj atmıştı. Open Subtitles أنها راسلتني للتو " أنا أحتاجك "

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus