Yıllarım, yaşadıkları hayattan tatmin olmayan, eğlenmek isteyen, benden bu konuda onlara yardımcı olmamı isteyen hastaları dinleyerek geçti. | Open Subtitles | سنة بعد سنة وأنا أستمع للمرضى الذين ليسوا راضيين عن حياتهم الذين لا يجدوا المرح في حياتهم ويرغبوا مساعدتي |
Bana kalırsa... onu yakalarlarsa tatmin olacaklardır. | Open Subtitles | حسنا, برأيي.. سيكونو راضيين اذا حصلوا عليه.. |
Bırakın övgüleri ben toplayım, siz de panocha'larla tatmin olacağınız gerçeğiyle yetinin. | Open Subtitles | ،دعوا الأمجاد لي وأنتم كونوا راضيين بالقدرة على حك البانوتشا |
Devasa bir düğün yapacağız devasa Orta batılı insanlardan oluşan devasa kalabalık olacak mayonez dolu kapları içerlerken beni onaylamayan ve yargılayan gözlerle bakacak ve bütün gece boyunca kaçak gelin esprisi yapacaklar. | Open Subtitles | أعلم أننا سينتهى بنا المطاف فى حفل ضخم زاحم مملؤء باناس ضخمة من وسط الغرب غير راضيين و ينتقدوننى |
Devasa bir düğün yapacağız devasa Orta batılı insanlardan oluşan devasa kalabalık olacak mayonez dolu kapları içerlerken beni onaylamayan ve yargılayan gözlerle bakacak ve bütün gece boyunca kaçak gelin esprisi yapacaklar. | Open Subtitles | أعلم أننا سينتهى بنا المطاف فى حفل ضخم زاحم مملؤء باناس ضخمة من وسط الغرب غير راضيين و ينتقدوننى |
Ne kadar güç için aç olan tatmin olmayan asil var, bunun için adım atacaklarını düşünüyor musun? | Open Subtitles | كم من النبلاء الغير راضيين المتعطشين للقوة،سيتقدمون لإستغلال هذه الفرصة؟ |
İki taraf da tamamen tatmin oldu. | Open Subtitles | الطرفان كانا راضيين تماماً آني غرين غيبلز |
Çalışanlarına insan gibi davranırsan, onlara gerçekten iyi davranırsan, mutlu olurlar, tatmin olmuş hissederler, bir amaçlarının olduğunu bilir, işe yaradıklarını hissederler. | TED | إذا عاملت الناس على أنهم أناس ، إذا عاملتهم بطريقة جيدة جدا، فإنهم يكونون أسعد ، راضيين ، و يشعرون بمعنى المغزى و الإتقان. |
Güçlü kalmani sagliyor ancak asla tam olarak tatmin olmuyorsun. | Open Subtitles | يبقينا اقوياء لكننا لا نكون راضيين جداً |
- tatmin olmayan bir müşteri işte. | Open Subtitles | -عملاء غير راضيين |