"راقية" - Traduction Arabe en Turc

    • zarif
        
    • klas
        
    • lüks
        
    • şık
        
    • üst düzey
        
    • sofistike
        
    • seçkin
        
    • pahalı
        
    • kaliteli
        
    • birinci sınıf
        
    • havalı
        
    • yüksek
        
    • sosyetik
        
    • kalite
        
    Çok zarif bir mobilya Dr.Harrison, çok iyi korunmuş! Open Subtitles إنها قطعة أثاث راقية,طبيب هاريسون و محفوظة جيداً
    Sen güzel, zarif, şık bir kadınsın ve yalnız kalman mümkün değil. Open Subtitles أنتِ إمرأة جميلة راقية رائعة ومن المستحيل أن تكوني لوحدك
    Sıradan bir düğün, baba. klas bir şey isteyip istemediklerini bilmiyoruz bile. Open Subtitles انها ذكرى الزواج الأربعون يا أبي لا ادري ان كانو يريدونها راقية
    Bugün erken saatlerde, Cleveland'in lüks semtlerinden birinde hiç düşünülmeyen gerçekleşti. Open Subtitles فى وقت سابق اليوم فى ضاحية راقية بكليفلاند الغير متوقع حدث
    Kadın çok heyecanlıydı, yeni bir elbise aldı ve şık bir New York barında buluştular. TED لذا فكانت متحمسة للغاية، لدرجة أنها ابتاعت فستان جديد، وتقابلوا في حانة راقية بنيويورك لاحتساء الشراب.
    Kolombiyalı üst düzey bir grup mu kaçırmayı üstlendi? Open Subtitles اختطافة عن طريق عصابة راقية من كولومبيا ؟
    Bunu seçtik çünkü, ...diyaframımızdan gelen ses daha sofistike çıksın istedik. Open Subtitles نحن اخترناهم ببسساطة بسبب انهم وصفوا لغتك الصوتية بأنها راقية
    Eh, onlar katil cadılar bir aile vardır çok seçkin, çok güçlü ve kim farklı bir doğum lekesi ile doğdu Open Subtitles حسناً ، إنها عائلة من السحرة القتلة الذين هم من طبقة راقية جداً ، قوية جداً و ولدت مع وحمة مميزة
    Ben bir sürü diploma aldım ve birkaç çok pahalı okula gittim neyse ikinizin sattığı bu saçmalıkların hiçbirini yemiyorum. Open Subtitles لقد حصلت على درجات علمية عديدة وذهبت لمدارس راقية لكني لا أصدق أي حرف من هذا الهراء الذي تقولونه اليوم
    kaliteli sosyete metamfetamini kasaba pisliğiyle takas etmem zaten. Open Subtitles وأيضاً، أنا لن أتخلى عن مخدرات راقية مقابل مخدرات متدنية
    Bluzunu ödünç verdiğin için teşekkürler. Müdür çok zarif göründüğümü söyledi. Open Subtitles أشكركِ لإعارتي قميصكِ قال المدير أنني بدوت راقية جداً
    lüks bir yatta 25 kişilik zarif bir yemek daveti verdik. Open Subtitles حسنا لقد أقمنا حفلة عشاء راقية على يخت فاخر لـ 25 شخصا تقريبا
    zarif bir davet olması gerekiyordu. Open Subtitles على أي حال,من المفترض ان تكون حفلة راقية
    Hey bebeğim. Bunu bizim için yapıyorum. klas içeceğiz. Open Subtitles عزيزتي، إنّني أقوم بذلك لمصلحتنا يجب أن نشرب كطبقةٍ راقية
    35 gibi, klas bir kadın. Open Subtitles و رأيت تلك المرأة, في الخامسة و الثلاثين يبدو أنها من طبقة راقية
    Dün gece birisi şehrin değişik yerlerinde 12 farklı lüks aracı çalıp... Open Subtitles ليلة أمس سرق شخص ما 12 مركبة راقية مختلفة من أرجاء المدينة
    Bu aralar üst düzeyde bile pazarlıklar görüyoruz. Emlak ve lüks için üst düzeyde pazarlıklar. TED فاليوم نحن نرى مساومة راقية في عالم الأزياء. و مساومة راقية في الأمور الكماليه و العقارات.
    Çocukları şık kolejlerde. Büyük bir evi, büyük aptal bir arabası var. Open Subtitles طفلان في جامعات راقية و لديه بيت كبير جداً و سيارة غبية كبيرة
    Kartvizitine bakılırsa üst düzey bir çöpçatanmış. Open Subtitles وفقاً لبطاقة عملها -إنّها وسيطة أزواج راقية
    Belki de böyle sofistike bir deneyimi yaşayabilecek kadar kültürlü değilsindir. Open Subtitles نعم ربما انت لست بمثقف لكي تستمتع بتجربة راقية
    Geçen sene seçkin okullardan birkaç çocuk gelip okulumuza kabul edilip edemeyeceğimizi sordu. TED العام الماضي كان هناك عدد من الأطفال من مدارس راقية جاءوا لكي يطلبوا التسجيل في مدارسنا
    Bir arkadaşımı görmeye gittim, beni Bombay'ın pek pahalı bölgelerinden Malabar Hill'de 20. kattaki dairesinde bekletti. TED لقد ذهبت لرؤية أحد أصدقائي، وقد جعلني أنتظر في شقته في مالبار هيل في الطابق العشرين، وهي منطقة راقية في مومباي.
    inan bana bir gün seni Keys'de çok kaliteli yerlere götüreceğim, gerçekten kaliteli restoranlara. Open Subtitles أماكن راقية مثل الأماكن الراقية جدا في الـ كييز
    Çünkü birinci sınıf, ve sana söylüyorum, ona bu gece sahip olacağım. Open Subtitles انها تنتني لدرجة راقية جداً أتعرف شيئاً ؟ سأحظى بها هذه الليلة
    Ve yanında biri olursa havalı ve bu durumun üstesinden gelmiş biri gibi görünürsün. Open Subtitles وكما أنك لو ظهرتي مع شاب فستبدين راقية وقد تخطيت الأمر
    Avrupalı yüksek sınıf araba üreticisinin bagajlarına koyduğu halılarda kullanılıyormuş. Open Subtitles يُستخدم من قبل مُصنّع سيّارات أوروبيّة راقية لتبطين صناديق سيّاراتهم.
    Annem sosyetik biriydi, Maribelle ise sahneye çıkan bir kız. Open Subtitles والدتي كانت سيدة راقية وماريبيل كانت فتاة من المسرح
    İki bine eriştiğimde, yüksek kalite bir fahişe almak için elimde tutacağım. Open Subtitles إذا وصلت لـ2000، سأهدي نفسي عاهرة راقية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus