Benim gibi bir Masalcı değil. Karabasan da değil. | Open Subtitles | إنها ليست راوية مثلي ولا صانعة كوابيس |
Ölünce ben de senin gibi Masalcı olacak mıyım? | Open Subtitles | عندما أموت سأصبح راوية مثلكِ |
Size terapist olduğumu söylemiştim. Gerçekten öyleyim, bunu söylerken güvenilmez bir anlatıcı değilim. | TED | الآن، أخبرتكم أنني معالجة، حقا أنا كذلك، لن أكون راوية غير موثوقة. |
Bir ses duyduğunuzdan şüphem yok, ancak bunun bir anlatıcı olduğunu pek sanmıyorum, zira açık konuşmam gerekirse, ortada anlatmaya değer bir şey göremiyorum. | Open Subtitles | لا أشك أنك تسمع صوتاً لكن لا يمكن أن تكون راوية لأنه لا يبدو هناك الكثير لترويه عنك بجانب أنني أدرس خمس دورات بهذا الترم |
Şimdi bankadaydım, gerçekten seksi bir veznedar vardı.... | Open Subtitles | كنت في المصرف و كانت هناك راوية مثيره |
Şimdi bankadaydım, gerçekten seksi bir veznedar vardı.... | Open Subtitles | كنت في المصرف و كانت هناك راوية مثيره |
Londra'da her gün kalemimi yeni bir tür Djeli olmak için mürekkebe daldırdım. | Open Subtitles | كل يوم في لندن أغمس ريشتي في الحبر لأصبح نوعاً جديداً من راوية القصص |
Bir Masalcı. | Open Subtitles | راوية |
(Video) Kadın Anlatıcı: Ağlayarak ve korkarak... ...bize gelen kadınlara... | TED | (فيديو) راوية : تَقصِدنا السيدات وهن خائفات يبكين. |
O sadece bir hikaye anlatıcı. | Open Subtitles | هي فقط راوية قصص |
Sadece hikaye anlatıcı? | Open Subtitles | فقط راوية قصص؟ |
Büyük nehrin her iki kıyısındaki okuyucular için bir Djeli. | Open Subtitles | راوية قصص لأجل القُرّأء،على كِلا الجانبين من النهر الكبير |
Genç yaşta fark ettim ki bir Djeli olacaktım bir hikâye ozanı. | Open Subtitles | لقد علمتَ منذُ سن مبكرة بإني سأكون دجيلي (راوية القصص)؛ |