Jose Salazar'ı Trevor Riley cinayetinden tutuklayacağım, ve Lisa Bayle ile bağlantısı var mı bakacağım. | Open Subtitles | سأقوم بحجز جوزيه سالازار بتهمة قتل رايلي وسأنظر ما إذا كنت قادراً على ربطه بليزا بايل |
Eminim Cheryl Putnam'la da bağlantısı vardır | Open Subtitles | أراهن بان يمكننا ربطه بشيريل بوتنام. |
Koltuk. Tabii ki koltuk. Sorun onu Jumper sistemlerine bağlamak olacak. | Open Subtitles | بالطبع ، كيف يمكننا ربطه بأنظمة المركبات ؟ |
15 saniye gibi kısa bir sürede kemerleri bağlanmış olur. | Open Subtitles | ربما في غضون 15 ثانية تقريبا يتم ربطه بسرعة |
Gerçekten, Hodgins William Hastings'in tıbbi kayıtlarıyla bağlantılı bir şey var mı? | Open Subtitles | هل يوجد أي شيء بمكننا ربطه بالسجلات الطبية لويليام هاستينغ؟ |
Sende bu hafta değişiklikler gördüm, şu kravat gibi... Sebebinin bu kız olup olmadığını merak ediyorum. | Open Subtitles | و اري بك بعض التغيير خلال هذا الاسبوع مثل ربطه العنق و |
Bazı araştırmacılar görsel entegrasyon ile otizm arasında bir bağlantı buldular. | TED | التداخل البصري قد تم ربطه بالتوحد من العديد من الباحثين. |
Onu bağlayamayız. Ya canını yakarız ya da o kadar sinirlenir ki kendi canını yakar. | Open Subtitles | لا ، لا يمكنكم ربطه ، سنقوم بإيذائه أو أنه سيصيبه الهياج و يؤذى نفسه |
Eğer bu adamı mafyaya ve Gibbons'a bağlayabilirsek fena değil ha? | Open Subtitles | إذا استطعنا ربط هذا الرجل بالعصابة الإيرلندية ومن ثم ربطه بـ (قيبنز) ليس سيئاً، أليس كذلك؟ |
Bu işin ardındaki Saint Germain ise çeteyle ilişkilendirmemiz gerek. | Open Subtitles | إذا كان (سان جيرمان) خلف هذا عليك ربطه بالعصابة "التوابع" |
Ağırlıklardan birinde kan izine rastlasanız bile bunu salondakilerle bağdaştıramazsınız. | Open Subtitles | أنا محام. حتى لو وجدت دماً على أحد أثقال الرفع، فمن المستحيل ربطه بأيّ شخص في هذه الغرفة. |
Biri onu kemanı atarken gördüyse cinayetle ilişkilendirebiliriz. | Open Subtitles | لابدّ أنّ شخصاً ما رآه يرمي الكمان، -ويمكننا ربطه بجريمة القتل حينها -لكِ ذلك |
Ve biryerlerde Nathir'le bağlantısı olan bir adamla tanışmış ve bingo. | Open Subtitles | ونحن نعتقد في هذا الوقت ان هناك شخصٌ ربطه مع ناثير و... بنغـــو |
Bir polis cinayetiyle bağlantısı kurulabilir. | Open Subtitles | يمكن ربطه بجريمة قتل ضابط شرطة. |
Adamın ATF'le bağlantısı varmış. | Open Subtitles | حسناً يمكنني ربطه بوكاله التبغ و الكحول |
Ama ne oldu, bu Stemblar denen ilacın düzinelerce kanser sebepli ölümle bağlantısı çıktı. | Open Subtitles | هذا الدواء (ستيمبلر)، قد تمّ ربطه بعشرات الوفيات الناجمة عن السرطان. |
Gözüne bir yumruk indirdim ve onu ağaca bağlamak zorunda kaldım. | Open Subtitles | سببت له كدمة واضطررت الى ربطه فى شجرة |
Ellerini bağlamak zorunda kaldım yine. | Open Subtitles | كان عليّ ربطه مُجدداً. |
Başka bir odada şok cihazına bağlanmış durumda. | TED | يتم ربطه إلى آلة صاعقة في غرفة أخرى. |
Bayan Kademan'ın cinayeti Gerald Lydon davasıyla bağlantılı. | Open Subtitles | مقتل الآنسة كيدمان تم ربطه بقضية جيرالد ليدون |
Sende bu hafta değişiklikler gördüm, şu kravat gibi... Sebebinin bu kız olup olmadığını merak ediyorum. | Open Subtitles | و اري بك بعض التغيير خلال هذا الاسبوع مثل ربطه العنق و |
Bu çok trajik, kanser korkunç bir şey. Ama enerji hatlarıyla bağlantı kurmak imkansız. | Open Subtitles | السرطان شيء فظيع لكن يستحيل ربطه بخطوط الكهرباء |
Onu bağlayamayız. Ya canını yakarız ya da o kadar sinirlenir ki kendi canını yakar. | Open Subtitles | لا ، لا يمكنكم ربطه ، سنقوم بإيذائه أو أنه سيصيبه الهياج و يؤذى نفسه |
Bu işin ardındaki Saint Germain ise onu Havariler denilen çeteyle ilişkilendirmemiz gerek. | Open Subtitles | ...إذا كان (سان جيرمان) وراء هذا علينا ربطه مع العصابة، التوابع |
Ağırlıklardan birinde kan izine rastlasanız bile bunu salondakilerle bağdaştıramazsınız. | Open Subtitles | حتى لو وجدت دماً على أحد أثقال الرفع، فمن المستحيل ربطه بأيّ شخص في هذه الغرفة. |
Hâlâ Jamaa İslamiah örgütündeki işlevsel yetkisinin boyutlarını bilmiyoruz ama kendisini doğrudan Avustralya elçiliğinin Ritz ve Marriott otellerinin bombalanması ile ilişkilendirebiliriz. | Open Subtitles | -2005 مازلنا لا نعلم مقدار السلطة التنفيدية لديه... في (الجماعة الإسلامية)، لكن يمكننا ربطه مباشرة بقصف... |