Milyon dolarlık bir girişime harika bir katkı. Bir çeyreklik. | Open Subtitles | إضافة ممتازة للمليون دولار فهذا ربع دولار كامل |
Orası Ohio! Bir çeyreklik! | Open Subtitles | هذه حدود أوهايو لابد أن تدفعوا ربع دولار |
Arabam için parkmetreye bir çeyreklik atacagm. | Open Subtitles | سأذهب لأضع ربع دولار في العدّاد عند سيارتي. |
Hey, Darnel, ödünç alabileceğim bir çeyrekliğin varmı? | Open Subtitles | دارنيل، أتحمل ربع دولار يمكنك اقراضي اياه؟ |
Dışarıda, birkaç bozukluk atınca sallanan mekanik bir helikopterin içinde suratında donuk bir ifade olan Asyalı bir çocuk gördünüz mü? | Open Subtitles | هل شاهدت صورة لطفل صينى بتعبير غير واضح على وجهة فى ماكينة تغير شكلة عندما تضع بها ربع دولار ؟ |
Bir zamanlar böyle şeyler görmek için çeyrek Dolar öder ve bir çadıra girerdin. | Open Subtitles | كان هناك زمن حيث يجب أن تدفع ربع دولار وتدخل لخيمة لترى هذا |
Çeyrekliği yuttuğu zaman, bütün gününü onunla birlikte geçirmişti. | Open Subtitles | عندما ابتلعت ربع دولار قضى النهار كله معها |
Boşverip gidecektim, kola makinesi için son çeyrekliğim olmasaydı. | Open Subtitles | ربما كنت سأتركه لكنه كان آخر ربع دولار لماكينة الكوكاكولا |
Telefon kulübesinde bir çeyreklik harcıyorsun ve 65 bin doları alıp çıkıyorsun. | Open Subtitles | ربع دولار تخسره في كشك هاتف وخمسة وستون ألفاً تكسبها |
Sana aldığın her A için bir çeyreklik veririm. | Open Subtitles | سوف أعمل معك إتفاق، سوف أعطيك ربع دولار لكل درجة أمتياز تحصل عليها |
Pis bir kızla ahırın arkasına gider ve bize yeteneklerini göstermesi için bir çeyreklik verirdik. | Open Subtitles | كان علينا الذهاب خلف الحظيرة مع الفتاة العاهرة و ندفع لها ربع دولار و لذلك بإمكانها أن ترينا بضائعها |
Son gördüğümde, benden bir çeyreklik istemişti. Kim olduğumu bile bilmiyordu. | Open Subtitles | وآخر مرة رأيته فيها طلب مني ربع دولار ولم يعرف حتي من أكون |
Bir çeyreklik. Büyükannem şeker hastasıyım diye... | Open Subtitles | ربع دولار الآن جدتك لم تتركني أأكل الأيس كريم |
Bir çeyreklik. Büyükannem şeker hastasıyım diye... | Open Subtitles | ربع دولار الآن جدتك لم تتركني أأكل الأيس كريم |
Şimdi olduğu gibi, bir şey arıyorum, kola makinesine geldiğimi biliyorum, sonra bir çeyreklik düşürdüm, şuraya yuvarlandı ve evet, işte burada. | Open Subtitles | الآن، أنا أبحث عن شيء ما وأنا أعرف أنني أتيت إلى آلة البيع ثم وضعت ربع دولار وانزلق إلى هنا |
Bir çeyreklik alabilir miyim? Şimdi sadece bana çeyreklik için yalvarmadığını anlıyorum. | Open Subtitles | هلا تعطيني ربع دولار، نا متأكدة من انني الم اسمعك تتوسل وتطلب مني ربع دولار |
Hiç çeyreklik yok. Sadece üç tane 5 cent'im ve 1 tane de sulu göz sakızım var.. Üzgünüm | Open Subtitles | لا احمل ربع دولار أحمل فقط 15 سنتاً وقطعة غامي ورم حامضة، آسف |
Toplama, çıkarma, çeyreklik, doların çeyreği, 1 sent, 10 sent. | Open Subtitles | الجمع ، الطّرح الرّبع ، ربع دولار سِنت ، عشر سنتات أتعرف ؟ |
- Alabileceğim bir çeyrekliğin var mı? | Open Subtitles | بأفضل حال ايمكنك اعارتى ربع دولار ؟ |
Ayak yarışında, yüzmede tırmanışta, arabaya binişte, arabadan inişte yerden bozukluk almakta, tabağı geri vermekte. | Open Subtitles | التسلق, الدخول الى السيارة , الخروج من السيارة اخذ ربع دولار من الارض ابعاد الصحن |
O alçak duymak istediğim her şeyi söyledi ve beni otoyolda, cebimde taksi çağıracak bir jetonla bırakıp gitti. | Open Subtitles | هذا الصغير المنحرف أخبرنى بكل ... شىء كنت اود سماعة ..وبعد ذلك تركنى على شاطىء المحيط بدون شىء أكثر من ربع دولار . كى اتصل بالشرطة |