Ve anonim şirkete yasal bir kişi olarak bakarsak kişideki psikopatlıktan bir şirketteki psikopatlığa geçişi saptamak o kadar zor olmayabilir. | Open Subtitles | وإذا نظرنا إلى شركة كشخص قانوني ربما لا يكون ذلك أمر من الصعب فعلا استخلاص الإنتقال بين الاعتلال النفسي في الفرد |
- Zamanları olmayabilir. - Eğer yapmazlarsa. Bu binayı yok edebiliriz. | Open Subtitles | ربما لا يكون هناك وقت ربما يؤدى ذلك لتدمير هذه المنشأة |
Doğuştan bir soylu olmayabilir ama soylu bir yüreği olduğuna sizi temin ederim. | Open Subtitles | ربما لا يكون نبيلاً بالولادة لكن يمكنني أن اشهد بأن لديه قلب نبيلاً |
Fakat Amerika gibi dünyanın eğitimin yaygın olduğu bazı bölgelerinde bile ona erişim kolay olmayabilir. | TED | لكن حتى في أماكن مثل الولايات المتحدة حيث يتوفر التعليم، ربما لا يكون في المتناول |
Doğru olmayabilir, ama en güçlü benim bu yüzden bu bana biraz zaman kazandırır. | Open Subtitles | ربما لا يكون صواباً لكننى الأقوى ذلك يمنحنى بعض الوقت |
- Ben 18 yaşındayım ve başka bir şansım olmayabilir. | Open Subtitles | ليزا، لا اريد ان اخسره انا في الثامنة عشر ربما لا يكون لدي فرصة اخرى ابدا |
Yani bir yönden komik, ama diğer yönden olmayabilir de. | Open Subtitles | انه مضحك من جهة, ولكنه ربما لا يكون كذلك من ناحية اخرى |
Tamam Zıt Flash olmayabilir ama o gece olanlara dair bilgisi olduğunu düşünüyordun. | Open Subtitles | حسنٌ، ربما لا يكون البرق العكسي ولكنك تظن أنه يعرف ماذا حدث تلك الليلة |
Bu dünya mükemmel olmayabilir ama benim dünyamda mükemmel değildi. | Open Subtitles | لا. هذا العالم ربما لا يكون مثالياً لكن عالمي لم يكن مثالياً أيضاً |
Geride bıraktığı tek şey saçı olmayabilir. | Open Subtitles | الشعر ربما لا يكون الشيء الوحيد الذي تركته |
Bak, aletin yirmi altı buçuk santim olmayabilir ama en azından işe yarıyor. | Open Subtitles | اسمعني، ربما لا يكون طول قضيبك عشر بوصات و نصف لكن لازال بإمكانك أن تنكحها على الأقل |
Pek uygun olmayabilir, ancak en azından mesajınızı iletmiş olursunuz. | Open Subtitles | ربما لا يكون الأمر مثالياً ولكن على الأقل سيمكنك توصيل رسالتك |
Bu yer göründüğü gibi boş olmayabilir. | Open Subtitles | ربما لا يكون هذا المكان خاوياً كما يبدو عليه. |
Bu yer göründüğü gibi boş olmayabilir. | Open Subtitles | ربما لا يكون هذا المكان خاوياً كما يبدو. |
Ya da daha önce söylediğim gibi, çevresel ya da bulaşıcı olmayabilir. | Open Subtitles | أو كما قلت سابقاً ربما لا يكون من البيئة أو عدوى |
Bu kasabanın çok fazla bir geleceği olmayabilir, ama çocuklar olmazsa, o zaman hiç geleceği olmaz. | Open Subtitles | ربما لا يكون المزيد من المستقبل لهذه المدينة و لكن لا يوجد مستقبل ابداً بدون الاطفال |
Hırsızlar arasında hiç onur olmayabilir, ama belli bir saygı vardır. | Open Subtitles | ربما لا يكون هناك شرف بين اللصوص لكن هناك كمية محددة من الإحترام |
Ana fikir bu olmayabilir. Aslında zaplıyordum. | Open Subtitles | ربما لا يكون هذا هو الدرس الذي كنت احوم حوله |
Fazla zamanın olmayabilir. | Open Subtitles | أنا أعني ذلك, ربما لا يكون لديك الكثير من الوقت |
- Belki ilaçları vardır. - belki de hiçbir şeyleri yoktur. | Open Subtitles | ـ ربما لديهم العلاج ـ ربما لا يكون هناك اى شىء |
Herhalde bunu bir daha yapmamız iyi bir fikir olmaz. | Open Subtitles | ربما لا يكون فكرة عظيمة للسير في هذا الطريق مرة أخرى. شكرا لك. |