Adam işbirliği yapan bir şahit ve bir şeyler biliyor olabilir. | Open Subtitles | إنه شاهد متعاون ربما يعلم شيئا عن هجوم |
Rebecca'nın babasına ne olduğunu biliyor olabilir. Bunun için NZT'ye ihtiyacım var. | Open Subtitles | ربما يعلم ما ألمَّ بوالد (ريبيكا)، إني أحتاج (إن زي تي) لهذا. |
Ama kimin yaptığını biliyor olabilir. | Open Subtitles | و لكني أعتقد بأنه ربما يعلم من قام بذلك |
Bir şeyler biliyor olabilir. | Open Subtitles | ربما يعلم أمراً ما |
İçlerinden birisini biliyor olabilir. | Open Subtitles | ربما يعلم بأمر واحدة منهما ؟ |
O bir şeyler biliyor olabilir. | Open Subtitles | ربما يعلم شيئا ما |
- Anlayamadım? Donnie içine kapanık biri, açıldığından fazlasını biliyor olabilir. | Open Subtitles | إن (دوني) شخص إنطوائي، ربما يعلم أكثر مما يُبدي |
- Frank biliyor olabilir. | Open Subtitles | - ربما يعلم فرانك - |
King'e nasıl ulaşacağımızı biliyor olabilir. | Open Subtitles | ربما يعلم كيف لي أن أسترجع (كينج) |
Fayed bunun bir tuzak olduğunu biliyor olabilir. | Open Subtitles | ربما يعلم (فايد) أن هذه مكيدة |
Yararli seyler biliyor olabilir. | Open Subtitles | ربما يعلم شيئا |
O biliyor olabilir. | Open Subtitles | ربما يعلم. |