| Size her bahar New York'ta yapılan acayip bir yarışmadan bahsetmek istiyorum. | TED | أريد أن أخبركم عن مسابقة غريبة جداً والتي تقام كل ربيع في مدينة نيويورك |
| Ama arkadaşım ne kendisinin, ne de çoğu öğrencisinin Katolik olmadığını garanti etti, ancak her bahar derslerini orada yapıyordu. | TED | ولكن صديقي أكد لي أنه لم يكن كاثوليكياً، ومعظم طلابه لم يكونوا كذلك، لكنه اخذ صفوفه هناك كل ربيع. |
| Çocuklar, 2008 baharında, Barney amcanızın başına garip bir şeyler geliyordu. | Open Subtitles | يا أولاد ، في ربيع 2008 شيء غريب حدث لعمكم بارني |
| Yani çocuklara dokunduğunuz için Valley Springs'ten kovulduğunuzda sinirli değil miydiniz? | Open Subtitles | اذا الم تكن غاضب بسبب طردك من مدرسة فصول ربيع فالي للمسك لطلابك؟ |
| Eğer hayatım 4 mevsimden oluşsaydı 40 yaşımdan önceki her şey ilkbahar olurdu. | Open Subtitles | لو كان لحياتي فصول لكان كل ما هو قبل عمر الأربعين فصل ربيع |
| Hepiniz Tunus ve Mısır'da başlayan Arap baharı'nı görmüş olmalısınız. | TED | وكما نرى جميعاً في ربيع الدول العربية كيف انه بدأ في تونس ومصر |
| Böylelikle,1973'de, 1973'ün ilkbaharında Hartford Bakımevi olarak da anılan Yaşam Enstitüsüne yatırıldım. | TED | لذا تم إدخالى، فى ربيع عام 1973، إلى معهد الإحياء، والذى كان يسمى ملاذ هارتفورد. |
| (1987 İlkbaharı) - Biliyorum, biraz düzensizce... Ama umarım... | Open Subtitles | ربيع عام 1987 شعبة الأطباء النفسيين معهد روستوف الطبي |
| Ilıman bahar ayları geçmiş Dayanılmaz sıcak yaz ayları gelmişti. | TED | ما كان حقاً فصل ربيع معتدل تحوّل الى صيف ساخن بشدة. |
| Colorado'da güzel bir bahar akşamı, saat 10 civarıydı. | TED | كانت الساعة حوالي العاشرة مساءً في ليلة ربيع جميلة في كولورادو. |
| Hayatımızın en iyi bahar tatilimizi geçirme biletimiz! | Open Subtitles | وهي تذكرتنا لتمضية أجمل اجازة ربيع في حياتنا |
| Lisedeydin, bahar dansına gidecektin... annemin inci kolyesini boynuna taktım... ve çok güzelsin demiştim... çünkü öyleydin. | Open Subtitles | في المدرسة الثانويه ربيع الرقص الخاص بك وقد وضعت عقد امي حول عنقك وقلت لك انك تبدين جميلة |
| Biz de biliyoruz. Bak ne diyeceğim; ikimiz bir bahar tatiline çıksak ne dersin? | Open Subtitles | وكذلك نحن , سأخبرك بأمر ماذا عن قضائنا انا وانتِ عطلة ربيع خاصة بنا؟ |
| Northwest Oda Orkestrası'nın bahar Konserine gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن سَنَذْهبُ نَرى المنطقة الشمالية الغربيةَ ربيع مجموعةِ غرفةِ يَغنّي. |
| O video 2011 baharında yapılmıştı ve bugün itibariyle neredeyse 20 şehre gittim ve neredeyse 2000 kişiyi fotoğrafladım. | TED | صُنع ذلك الفيديو في ربيع 2011 و الي يومنا هذا لقد سافرت الي حوالي عشرين مدينة و صورت حوالي الفين شخص. |
| 2016 baharında internete dönüş yaptığımda bazı klasik işletme yetileriyle bu süreci yeniden düzenlemek istedim. | TED | لذا عندما عدت مجددًا لاستخدام الإنترنت في ربيع 2016، قررت إعادة هندسة العملية من خلال بعض أدوات العمل الكلاسيكية. |
| 1911 baharında, uzun kutup gecesini bekledikten sonra, iki ekip de güneye yolculuğuna başladı. | TED | في ربيع عام 1911، بعد الانتظار من انتهاء الليلة القطبية الطويلة، بدأ كلا الطرفين الرحلة إلى الجنوب |
| Sistem kayıtlarına göre, son yolculuk Cable Springs'ten başlayıp polislerin onu bulduğu yer olan, anayol yakınında Fremont ile Nodling arasında sonlanmış. | Open Subtitles | طبقاً للنظامِ، السفرة الأخيرة بَدأتْ في فصولِ ربيع السلكِ حول شارعِ رئيسيِ، وإنتهى |
| Her ilkbahar ve sonbaharda, tam ekinoks zamanında, Güneş kralın tapınağının arkasından doğar, ve gölgesi mükemmel bir şekilde eşinin tapınağını kaplar. | TED | وفي كل ربيع وخريف ، بالضبط في الاعتدال، تشرق الشمس من خلف نصبه، وتغسل نصبها بظل نصبه بشكل رائع. |
| Engellerin üstesinden gelmek Gençlik baharı'nın bir parçasıdır. | Open Subtitles | حاول أن تتغلب على العقبات التي ستواجهها من قبل موسم ربيع الشباب000 |
| 2016'nın ilkbaharında, Apple ve Federal Soruşturma Bürosu (FBI) arasındaki yasal bir savaş, tüm dünyanın dikkatini çekti. | TED | في ربيع سنة 2016، معركة قانونية بين شركة أبل ومكتب التحقيقات الفيدرالي لفتت انتباه العالم. |
| - Her ilkbaharda... - Pazarları deniz kıyısında piknik yapardık. | Open Subtitles | ـ وكل ربيع 00000 ـ ونأخذ تمشية عالشاطئ كل أحد |
| Her baharda, altı hafta boyunca bahçem işte böyle oluyor. Altı veya sekiz hafta boyunca, bu cömert, yeşil vahaya sahibim. | TED | هذا ما يحدث في كل ربيع. لمدة ستة أسابيع ، ستة إلى ثمانية أسابيع ، لدي هذه الواحة الخضراء المليئة بالحياة. |
| Alice Spring telsiz yayını bizim için başka bir helikopter daha geliyor. | Open Subtitles | هم يبرقون فصول ربيع ألس لإرسال المروحية الأخرى لنا. |
| Ama 1968 yazında bir akşam dünya perdeden taştı. | Open Subtitles | , لكن كان هناك مساء . فى ربيع عام 1968 حينما أنفجر العالم فجأة . من خلال الشاشة |
| Eğer bana 58'de hamile kalındıysa babam nasıl 57'nin yazından 1959'a kadar gitmiş olabilir ki... | Open Subtitles | كيف لأبي أن يرحل في ربيع 1957 حتى 1959 وقد ولدتُّ في عام 1958 |