"رتّب" - Traduction Arabe en Turc

    • ayarla
        
    • ayarladı
        
    • ayarladığını
        
    • ayarlamıştı
        
    Haydi, bir toplantı ayarla. Open Subtitles بربّك، رتّب لقاء ما
    Toplantilarini kendin ayarla. Open Subtitles إذن رتّب موعدك الخاص معها
    Near. 3 gün sonrası için bir buluşma ayarladı. Open Subtitles نير. لقد رتّب لنا أن نتقابل بعد ثلاثة أيام
    - Öyle, ve bize idarecisi ile bir görüşme ayarladı. Open Subtitles . إنّها كذلك، وقد رتّب لنا لقاء مع المشرف
    Bize sadece nikâhı kimin ayarladığını ve kaç para aldığını söyle. Open Subtitles وأن تخبرنـا فقط من الذي رتّب الزفاف وكم أخـذت مقـابـل ذلك
    Kuzenim bana sevgililer günü için bir randevu ayarlamıştı ve demin öğrendim ki kız şeymiş... Open Subtitles رتّب ابن عمّي لي موعداً أعمى، واكتشفت للتّو أن الفتاة... حسنٌ...
    Bu işi benim için ayarla. Open Subtitles رتّب لى ذلك اللقاء
    Halka açık bir yerde görüşme ayarla. Open Subtitles رتّب مقابلة في مكان عام
    Sarah Connor'la buluşacağım. ayarla. Open Subtitles سأقابل (سارة كونر)، رتّب لعقد اللقاء!
    Rafael'le Lisa için bir görüşme ayarla. Open Subtitles رتّب لـ (رافاييل) زيارةً إلى (ليسا).
    - Rafael'le Lisa için bir görüşme ayarla. Open Subtitles رتّب لـ (رافاييل) زيارةً إلى (ليسا).
    Lütfen bir ziyaret ayarla. Open Subtitles رجاءً رتّب لي زيارة قريباً .
    Bu mekanı, malzemeleri ve iletişimimizi Tonkin ayarladı, ulaştırdı. Open Subtitles لقد رتّب تونكين هذا المكان ، مؤونتنا ، و اتصالاتنا. إنّهُ حرّ.
    Çocukluğum boyunca bana bir uzman ile eğitim ayarladı. Open Subtitles لذا رتّب لي التدريب تحت أيدي مختَص أثناء طفولتي.
    Çocukluğum boyunca bana birçok uzman ile eğitim ayarladı. Open Subtitles لذا رتّب لي التدريب تحت أيدي مختَص أثناء طفولتي.
    Arkadaşın silahlı bir ekibin onu kaçırmasını ayarladı. Open Subtitles صديقك رتّب للفريق لتسهيل هروبه.
    Amcam bize güvenli bir ev ayarladı. Open Subtitles لقد رتّب لنا عمي منزلًا آمنًا.
    Bir aile dostuyla evliliğimi ayarladı ama ben kaçtım. Open Subtitles رتّب زواجي بأحد أصدقاء العائلة
    Danny'nin uzlaşma sağlamak amacıyla, Lowry ile buluşma ayarladığını düşünüyoruz. Open Subtitles نعتقد أن "داني" رتّب اجتماع "بينه وبين "لاوري كما تعلم ، أملا في تحقيق السلام
    Jason'ın intiharını ayarladığını farkettim... Open Subtitles لاحظتُ أنّ (جايسون هاركنس) قد رتّب إنتحاره
    Ajan Snow'un, L.O.S'in çıkışını ayarladığını bilmek istersiniz diye düşünmüştüm. Open Subtitles اعتقدتُ أنّ لعلكَ تودّ معرفة أن العميل (سنو) رتّب لإطلاق سراح (ل. و. س.
    Aldridge federal bir avukatla buluşma mı ayarlamıştı? Open Subtitles لحظة ، أيّها الد. (بانكروفت) هل رتّب (أولدريدج) للقاء مع النائب الفيدرالي؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus