Eric, bu ev tıpkı çok iyi servisi olan Pejmürde bir otel gibi. | Open Subtitles | إيريك، هذا البيتِ مثل a فندق رثّ بالخدمةِ العظيمةِ جداً. |
Başmüfettiş Japp, beni Lichfield Court'a çağırdığında cesedin bulunmasından dolayı tabi ki fark ettiğim ilk şey Pejmürde tokalı ayakkabıydı. | Open Subtitles | حين قام رئيس المفتشين "جاب" بإستدعائي لـ (ليتشفيلد كورت) بسبب اكتشاف جثة أول شيء لاحظته هو إبزيم حذاء رثّ |
Pejmürde görünümlü şeylere. | Open Subtitles | أشياء ذات منظر رثّ |
Pejmürde görünümlüydü. | Open Subtitles | ذو مظهر رثّ |