DH: bacaklarını biraz ayırabilir misin? | TED | دان هولزمان : هلا باعدت قليلا بين رجليك |
Tanrı aşkına, Baldrick eğer şu komik kasıkbağını giyeceksen, en azından, bacaklarını ayırma. | Open Subtitles | حباً في الله, بولدريك، إن كنت سترتدي هذه الرقعة، فعلى الأقل ضُم رجليك سوياً. |
Kollarını ve bacaklarını araçta tut her zaman ! | Open Subtitles | إبق ذراعيك و رجليك داخل الحقيبة طوال الوقت |
Bana Mahoney'i ver, ayaklarını da kontrol panelinden çek. | Open Subtitles | أعطنيماهوني و ابعد رجليك من علي لوحة العدَادات |
Gel Daphne, eve gidip ayaklarını sıcak magnezyum sülfata sokalım. | Open Subtitles | حسناً يادافني، لنذهب إلى البيت وننقع رجليك في الماء+الملح الإنكليزي |
O, bacaklarının arasındaki o güzel tahta parçasına yaptığın muameleyi görmeden önceydi. | Open Subtitles | هذا كان قبل أن أراك تداعب تلك القطعة الخشبية الجميلة بين رجليك |
Ellerini söküp ayaklarının olduğu yere, ayaklarını da ellerinin olduğu yere koyacağım. | Open Subtitles | سأقتلع يديك وأضعهما مكان رجليك ثم سأقتلع رجليك وأضعهما مكان يديك |
Sadece yaşlı bacaklarını açmak için dışarı çıktık Jack. | Open Subtitles | نحن فقط نحرك رجليك الهرمة أيها العجوز جاك |
Kollarını geriye itip bacaklarını kurbağa gibi çırp. | Open Subtitles | إدفع يداك إلى الخلف و حرك رجليك مثل الضفدع |
bacaklarını arala! Aç bacaklarını! Aç bacaklarını, kahrolası! | Open Subtitles | افتحى رجليك ,افتحى رجليك افتحى رجليك ,اللعنه |
Bu arada bacaklarını kaybettiğin için üzüldüm. | Open Subtitles | لكن أردت إخبارك أني ساتزوج وأنا أسفة أيضاً سمعت أنك خسرت رجليك |
bacaklarını havaya kaldırdığımda hoşlanıyor gibi görünüyordun! | Open Subtitles | بدو وكأنك فعلاً سعيدة عندما رفعت رجليك في الهواء |
bacaklarını kırarım senin. | Open Subtitles | أن تفعلها للمرة الثانية وأنا سوف أكسر رجليك السيئة. |
- bacaklarını oynat. ayaklarını sıcak tutar. | Open Subtitles | حركي رجليك لأعلى و الأسقل سيبقي أرجلك ساخنة |
Ambiyans falan yok, çek ayaklarını masamdan. | Open Subtitles | ليس هنالك جو,انزل رجليك من على طاولتي أنت غبي |
ayaklarını güç üzengilerinin üzerine koyuyorsun, uzanıp süper çubuğa tutunuyorsun. | Open Subtitles | تضع رجليك على الدواسات وتركب وتمسك في القضيب الخارق |
Bu bacaklarının arasındaki ne o zaman? | Open Subtitles | أخبرني ما الذي يوجد هنا بين رجليك ؟ ها ؟ |
bacaklarının arasındaki şu küçük şeyin, her şeyi halledeceğini sanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعتقدين أن هذا الشيئ الصغير ما بين رجليك سيجعل كل شيئ على ما يرام، أليس كذلك؟ |
Bu yerlerde biriken ve taşındığımız günden beri ayaklarının altına nüfuz eden kaç bakteri vardır kim bilir. | Open Subtitles | من يعلم كم عدد البكتيريا التي تجمّعت بالأرض واسرعت إلى رجليك منذ ان انتقلنا الى هنا |
Bir daha karşımıza çıkarsan kırık bacakların yüzünden ayakkabıya ihtiyarcın olmayacak! | Open Subtitles | المرة القادمة سوف نكسر رجليك و عندها لن تحتاج لحذائك |
Pekâlâ. Şimdi Bacak bacak üstüne at. | Open Subtitles | حسـن ، الآن ضعي رجليك على بعضهمـا ثم عودي لوضعيتك |