Soyunup, aletimi Bacaklarım arasına alma kısmındaydı. | Open Subtitles | شيء بين التعرّي ودسّ قضيبي بين رجليّ مرّ الأمر بصعوبة |
Bacaklarım yaralandığında, doktor iki hafta sonra yeniden yürüyebileceğimi söylemişti. | Open Subtitles | بعدما أصيبت رجليّ الدكتور أخبرني بأني سأمشي مرة أخرى خلال أسبوعين |
Bacaklarım çubuk makarna gibi. | Open Subtitles | ـ أحس أن رجليّ مثل معكرونة اللينجويني. |
Ve bunun için ben adamlarımı ve konteynırı mı alacakmıyım? | Open Subtitles | ومقابل هذا، أحصل على رجليّ والعبوة؟ |
Seksi gey adamlarımı kaçırdılar ya. | Open Subtitles | لقد تسببوا بخروج رجليّ المثليان |
bacaklarıma kramp girdi, kımıldatamıyorum. | Open Subtitles | رجليّ متجمدتان، بالكاد أستطيع تحريكهما سأعطيك معطفي. |
Sanırım arabada. Sığınma evine giderken bacaklarıma bakmıştın. | Open Subtitles | أعتقد عندما كنا في السيارة، في طريقنا إلى الملجأ، كنت تنظر إلى رجليّ |
Bacaklarım lastik gibi sanki. | Open Subtitles | أحس بأنّ رجليّ كالمطاط |
Bacaklarım âşık olmuş gibi. | Open Subtitles | وكأنه رجليّ واقعة بالحب |
Bacaklarım sıkışmış. | Open Subtitles | رجليّ عالقة. |
Bacaklarım... | Open Subtitles | آه رجليّ... |
Ama kendi adamlarımı ve onların değerini de biliyorum! | Open Subtitles | ولكنني أعرف كذلك رجليّ... وما يساوياه! |
Bu yüzden antrenman sonrası bacaklarıma nasıl masaj yapacağını çok iyi biliyordu. | Open Subtitles | لذلك كانت تعرف كيف تدلك رجليّ بعد التدريب |