Selam tatlım, hiç gerçek bir adam tarafından becerildin mi? | Open Subtitles | مرحباً عزيزتي هل تمت مضاجعتك من قبل رجل حقيقي سابقاً؟ |
O gerçek bir adam, benim gibi, buraların en berbat yeri, Westminster Kennel Club'un sefil acınaklı üyesi değil. | Open Subtitles | هو رجل حقيقي وليس مثلي أنا أكثر نفاية تعيسة تحت اصبع أكبر عاهرة في نادي ويستر كينيل |
gerçek bir adam, herkesten önce karısının kahramanı olmalıdır yoksa gerçek bir adam olamaz. | Open Subtitles | الرجل الحقيقي هو البطل مع زوجته قبل اي شخص. او انه ليس رجل حقيقي |
gerçek bir erkek olmaya ihtiyacım yok. Ben bir aktörüm. | Open Subtitles | أنني لست في حاجة لأن أكون رجل حقيقي أنني ممثل. |
Dediki banyoda onu çıplak görürsem bir daha gerçek bir erkek olmazmışım.. | Open Subtitles | يقول انني اذا دخلت ورايته عاريا سوف اكبر ولن احسن عندها انني رجل حقيقي |
Bu yeri almak için gerçek adamın gelmesini istedi. | Open Subtitles | أراد أن يأتي رجل حقيقي ليأخذ هذه القطعة |
Sen nesli tükenmekte olan bir türsün. Gerçek bir yazarsın, gerçek bir erkeksin. | Open Subtitles | أنت عملة نادرة أنت كاتب حقيقي، رجل حقيقي |
Adam karşındadır gerçek bir işi, sağlık sigortası olan gerçek bir adam. | Open Subtitles | وها هو ، إنه رجل حقيقي لديه وظيفة حقيقية و .. تأمين صحيّ |
gerçek bir adam bir kadını seviyor Peki, ne zaman, onun için bir şeyler yapmanın sakıncası yok. | Open Subtitles | حسنا، عندما رجل حقيقي يحب امرأة، أنه لا يمانع فعل الأشياء بالنسبة لها. |
O öyle düşünüyor çünkü Andy gerçek bir adam. | Open Subtitles | هذا ما يريدها أن تعتقده، لأنّه رجل حقيقي. |
gerçek bir adam sözünü tutar ve olması gereken yerde olması gereken zamanda olur. | Open Subtitles | رجل حقيقي يفي بكلمته وهو حيث يفترض به أن يكون عندما يفترض به أن يكون |
Ve gerçek bir adam, dürüst bir adam, onun merhametini istemek için dizlerinin üstüne çökmez. | Open Subtitles | رجل حقيقي و صادق لن يركع و يصلي من اجل رحمته |
Tamam, sonunda gerçek bir adam buldun. | Open Subtitles | حسناً، و أخيراً لقد حصلتِ على رجل حقيقي |
gerçek bir erkek olduğunu söyleyip göğsünü gere gere dolaşıyorsun burada. | Open Subtitles | تريد أن تتمشى هنا متظاهراً بانك رجل حقيقي |
Tüm bunları temizleyip, beni gerçek bir erkek gibi mahvedemezsin değil mi? | Open Subtitles | ألا يجب أن تسقط كل شيء وتضاجعني مثل رجل حقيقي ؟ |
İpleri onun eline verirsen asla gerçek bir erkek olamazsın. | Open Subtitles | يجب أن تقطع علاقتك مع تلك العجوز. عدا ذلك لن تكون رجل حقيقي. |
Şimdi çıkıp tekrar gel ve onunla bir erkek gibi konuş. gerçek bir erkek gibi. | Open Subtitles | اخرج و ادخل و كلمه مثل رجل مثل رجل حقيقي |
Birkaç çocukla takılıyordum ama şimdi bana güzel anlar yaşatacak gerçek bir erkek arıyorum. | Open Subtitles | والان, انا ابحث عن رجل حقيقي يستطيع ان يمنحني بعض الوقت الممتع |
gerçek bir erkekle çıktın ya. gerçek bir erkek derken, duş alan biri diyorum yani. | Open Subtitles | والان انتِ تخرجين مع رجل حقيقي وبالرجل الحقيقي اعني الرجل الذي يستحم |
Bu yeri almak için gerçek adamın gelmesini istedi. | Open Subtitles | أراد أن يأتي رجل حقيقي ليأخذ هذه القطعة |
- gerçek bir erkeksin sen. | Open Subtitles | - أنت رجل حقيقي - لا، لست كذلك |
Ve bu gerçek adam kızgın! | Open Subtitles | وهذا رجل حقيقي مستاء |