Onu tatlı çatalıyla servis etmek hiç de erkeksi değil, düpedüz kadınsı demektense.. | Open Subtitles | تقديمها مع شوكة كعكة عمل غير رجولي ومزعج لا أقول عمل أنثوي صرف |
Yanlış söylediğimi biliyorum, ama gerçekten erkeksi kokmuyor. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّني قُلتُه خاطئ , لكن حقَّاً إنَّ رائحتها ليست رجولي. |
Ama zaman kaybetmemek ve üzülmemek için bunu gerçeklere dayalı erkeksi bir mantık çerçevesinde inceleyelim. | Open Subtitles | لكن من أجل الوقت و العقل لنصل بهذا الأمر لمنطق رجولي مبني على الحقائق |
erkekçe bir yardıma ihtiyacın olabileceğini düşündüm, bu saçmalığı durdurmanı sağlayacak bir babaya. | Open Subtitles | اعتقدت أنك بحاجة إلى تأثير رجولي تحتاج أباً يجعلك تتوقّف عن هذا الهراء |
Senin o dar beyaz poponu becerirken ne kadar erkekçe hissettin hoş çocuk? | Open Subtitles | هكذا رجولي شَعرتَ متى أنا كُنْتُ أَمتلكُ حمارَكَ الأبيضَ الضيّقَ، ولد جميل؟ |
Jack, çok güçlü, çok erkeksi. Anladık. Erkek istediniz. | Open Subtitles | جاك، قوي جداً ، رجولي فهمنا، تريدون ولداً |
Yani bir atletizm yöneticisinin ofisinin erkeksi olması gerektiğini kim demiş? | Open Subtitles | أعني , من يقول بأن مكتب المدير الرياضي يحتاج لان يضاف اليه طابع رجولي .. |
Her ne kadar inanılmaz erkeksi olsam da bu demek değil ki ritim duygum yok. | Open Subtitles | رغم أنني رجولي بشكل لا يصدق لكن هذا لا يعني أنني لا أرقص مع الإيقاع. |
Ren geyiklerinin yanında odun keserken acayip derecede erkeksi olmaz mıydın? | Open Subtitles | حسناً، أليس بوسعك أن تقوم بشيء رجولي شديد بين الآيائل وتقطيع الخشب؟ |
İlkel ama erkeksi. Amına... Arkasında yarak kürek şeyler yazan kitabı mı diyorsun yoksa? | Open Subtitles | أنه شئ رجولي , بدائي هل هو ذلك الكتاب الغبي الذي كتبت عليه تفاهات في الخلف ؟ |
Tarafsız,sade,klasik ve en önemlisi erkeksi olması. | Open Subtitles | محايد، بسيط، أنيق، والأكثر أهمية، رجولي. |
Aslında gerçek adı Claudel ama bu ismin çok erkeksi olmadığında hemfikirdik. | Open Subtitles | في الواقع اسمه كولديل لكننا اتفقنا ذلك الاسم ليس رجولي |
Aslında gerçek adı Claudel ama bu ismin çok erkeksi olmadığında hemfikirdik. | Open Subtitles | في الواقع اسمه كولديل لكننا اتفقنا ذلك الاسم ليس رجولي |
Ama grubun liderinin sesi daha erkeksi geliyordu. | Open Subtitles | ولكن قائد الفرقه صوته كان رجولي اكثر |
Hey sen, seni küçük erkeksi şey. | Open Subtitles | يـــا ،يالــك من شكل رجولي جميل. |
Eğer şanslıysan kırılır Çok erkekçe. | Open Subtitles | أعتقد لو أنه لديكِ حظ ، سوف ينكسر رائع رجولي جداً ، قوي البنية |
Lokanta tercihlerin baya erkekçe. Başçavuş Seo buraya düzenli olarak gelir. | Open Subtitles | أنت رجولي للغاية عندما تختار مطعماً |
Ama kamyon sürmek erkekçe bir şey gibi görünüyor. | Open Subtitles | لكن ركوب شاحنة يبدو كأمر رجولي |
Kontrol etmek ne kadar erkekçe bir sözcük. | Open Subtitles | هذا شيء رجولي لقولك، التي تتحكم. |
Gayet erkekçe bir şey. | Open Subtitles | شيئ رجولي ملعون |
Çünkü benim için yeterince erkeksin, ...ama aynı zamanda seni küçük bir pizzaymışsın gibi çevirebileceğim kadar hafifsin. | Open Subtitles | لأنّكَ رجولي بالتأكيد بالنسبة لي، لكنّكَ أيضاً كقطعة بيتزا صغيرة أستطيع تحريكها |
- Hadi ama çok sevimli olduğunu düşünüyorsun. - En azından mertçe bunu inkar edebiliyorum. | Open Subtitles | ــ هيا, أظن أنه جميل ــ علي الأقل أنه رجولي بما فيه الكفاية ولا أنكر هذا |