"رحلتها" - Traduction Arabe en Turc

• uçuşu
• yolculuğu
• yolculuğunu
• Uçağı
• yolculuğunda
• gezisini
• seyahatinden
• yolculuklarına
• Yolculuk
• gezisinden
• seyahatten
• yolculuğuna
• Aramalarının
• uçuş
• uçuyordu

Amerikan Havayolları'nın batıya giden 9 numaralı uçuşu kalkmak üzeredir.
إنتبهوا رجاءاً تُعلن الخطوط الجوية الأمريكية عن قيام رحلتها رقم 9 المتجهة شرقاً

Cinsiyet Değişimine İzin Verildi 18 Yaşındaki Scherer'in, Kadınlıktan Erkekliğe Olan yolculuğu Başladı
في الثامنة عشرة، شيرير ستبدأ رحلتها من امرأة لتصبح رجلاً.

Rahminde 13 ay boyunca taşıdığı uğruna yiyecek bulma yolculuğunu ertelediği yavrunun cesedini geride bırakıyor.
إنها تغادر وخلفها جثة صغيرها الذبيح الذي حملته في رحمها ثلاثة عشر شهراً ومن أجله أخرت رحلتها في بحثها عن رزقها.

Amsterdam'dan gelen LH450 sefer sayılı Lufthansa Uçağı alana indi.
تُعلنُ لوفتهانزا عن وصولَ رحلتها إل إتش 450 مِنْ أمستردام

1926'daki Avrupa yolculuğunda almıştı onu.
إشترت ذلك من خلال رحلتها إلى أوروبا في عام 1926

Ellen Venedik gezisini iptal etmek zorunda kaldı.
-ايلين الغت رحلتها الى البندقية

Birgitte Nyborg, Afganistan seyahatinden bu sabah döndü.
وصلت البلاد اليوم بيرغيت نيبورغ بعد رحلتها من افغانستان

Göçebe kuşlar, kuzeye olan yolculuklarına devam ederler.
تغادر الطيور المهاجرة لتكمل رحلتها شمالاً

uçuşu rötar yaptı, o yüzden hemen bir taksiye atla ve onu alıp buraya getir.
لقد تأخرت رحلتها لذا استقلي أجرة واحضريها إلى هنا سريعاً

Gelecek uçuşu Afrikadaki vahşi kuzenleriyle olacak.
سوف تكون رحلتها القادمة بين ابناء عمومتها البريين في أفريقيا.

yolculuğu, onu, ormanın zemininden en tepelerine kadar uzanan bir yola götürüyor. Ve anne, tırmanmaya başlıyor.
تأخذها رحلتها عبر أرضية الغابة لأسفل شجرة عالية ثمّ تبدأ التسلّق

Sadece bekleyeceğiz bilirsin çipin macera dolu yolculuğu tamamlansın ve dışarı çıksın diye.
...نحتاج فقط أن ننتظر الرقاقة كي كما تعرف تكمل رحلتها وبعدها يمكنك الذهاب

İskoçya Kraliçesini eve yolculuğu sırasında öldürmek için para aldım.
دُفع لي لقتل الملكة الاسكوتلاندية فى رحلتها لمنزلها

yolculuğunu tamamladı ve doğduğu sulara geri döndü.
لقد أتمت رحلتها وعادت إلى المياه التي ولدت فيها

Yolcu Uçağı tarifeli Kalküta - Paris seferini yapmaktaydı.
وكانت الطائرة فى رحلتها المعتادة من كالكاتا الى باريس

Ama bu yolculuğunda öğrendiklerini bize anlatmaya karar verdi.
لكنّها وافقت على إخبارنا جزء مما تعلمته فى رحلتها

Eşim Stephanie'yi, araştırma gezisini daha çok ihtiyaç duyduğumuz o aile gezisine çevirmesi için ikna ettiğim sabahtı.
{\pos(190,235)} "في الصباح الذي أقنعت فيه زوجتي (ستيفاني) أن تحول رحلتها للبحث إلى عطلة عائلية نحن بأشد الحاجة إليها"

Komplo olsun ya da olmasın eğer Shana seyahatinden önce bu avukatla görüşmüşse bir şeyler biliyor olabilir.
مؤامرة أم لا .. لو أن هذه " المحامية قابلت " شينا قبل رحلتها فربما تعرف شيئاً عن ذلك

Balinalar üzerlerinde uçan helikopterden habersiz olarak buzlar arasındaki yolculuklarına devam ettiler.
كونهم غافلين عن تحليق المروحية عالياً واصلت الحيتان رحلتها عبر الثلج

Yolculuk sona erip, yeni liderler bilgilendirilince kadının başı kesilir ve sonsuza kadar gömülü kalırdı.
عندما تنتهي رحلتها , و القادة الجديدين يتم إيجادهم يتم قطع رأس هذه المرأة و دفنها إلى الأبد

Neredeydi? Hiçbir şey hatırlamıyor ama şanslıyız ki gezisinden bir hediye getirmiş.
لا تذكر أي شيء عن ذلك، لكنها تركت تذكاراً من رحلتها لحسن الحظ

Cece'nin seyahatten geri dönmesini bekleyemem.
لا اقدر ان انتظر (سيسي) تعود من رحلتها

Karaciğerin dışındaki yolculuğuna devam eder, damarlardan vücudun dolaşım sistemine gider.
وتتابع رحلتها مغادرة الكبد، ومن خلال الأوردة، إلى الدورة الدموية في الجسم.

Aramalarının sonunda yeni bir ülkenin sahillerine vardı.
أخذتها رحلتها أخيرا لشواطئ العالم الجديد

O mesafeden merminin uçuş süresi beş veya altı saniyedir.
الطلقه ستستغرق من خمسه الي سته ثواني في رحلتها

Uzay gemisinin bir parçasını gördüm ve yerkürenin üzerinde uçuyordu.
أرى جزء من المركبة و تصفر في طريق رحلتها