"رحلتِ" - Traduction Arabe en Turc

• gittin
• gidersen
• terk
• gittiğini
• gittiğinden
• ayrıldın
• gittikten
• gidince
• Gittiğin
• yoksun
• gittiğinde

Geçen gece neden bırakıp gittin tam da eğlenmeye başlamışken?
لمَ رحلتِ الليلة الماضية؟ كنّا قد بدأنا بالتمتع بوقتنا

Sana ihtiyacım vardı, ama sen gittin.
لمَ رحلتِ بعيدًا؟ لقد احتجتكِ, لكنّكِ رحلتي.

İkizler gitti, sen de gidersen gösteride sergileyecek fazla şeyimiz kalmayacak.
بعد اختفاء التوأم، ولو رحلتِ أنتِ، أعني، لن يتبقى الكثير للعرض

Güneyi neden terk ettin? Ciddiyim.
لماذا رحلتِ من الجنوب قبل أربعين عاما يا أمي؟

Hâlâ neden gittiğini anlamış değilim.
انا لازلت لا افهم لماذا رحلتِ ؟

gittiğinden beri sürekli tepemde.
لم تتركني لوحدي طوال اليوم، منذ أن رحلتِ

Kulüpten ürkütücü bir tip ile ayrıldın sandık.
لقد حسبناكِ رحلتِ مع أحد هؤلاء الرجال المخيفون الموجودون في الملهى.

Sen gittikten sonra hayat benim için kolay oldu mu sanıyorsun? Çok zordu ama sadece zor da değildi.
هل تظنين أن الأمر كان سهلاً عليّ عندما رحلتِ ؟

Uçağının kalktığını gördüm, gittin sanmıştım.
شاهدت للتو طائرتكِ تقلع وإعتقدت أنكِ رحلتِ

Şimdi gittin ya seni düşünmeden duramıyorum.
و الآن عندما رحلتِ , لا أستطيع التوقّف عن التفكير بكِ

Neden bana söylemeden gittin?
لماذا رحلتِ دون أن تدعيني أعرف بذلك ؟

"Şimdi gittin ve nereye baksam seni görüyorum."
والآن بعدما رحلتِ أراكِ في كل مكان

Seni tekrar işe aldıktan sonra çekip gidersen bırakıyorsun demektir.
لكنّكِ إذا رحلتِ الآن بعدما أعدتُ تعيينكِ، فهذه استقالة

Tamam o zaman. Eğer şimdi gidersen artık geri dönemezsin.
حسنا,اذا رحلتِ الان لن تعودى لى مرة أخرى

Kalmalısın çünkü gelen polisler seni bugün burada gördüklerini... doğrulayabilir, ama gece gidersen o zaman velayeti tamamen almadan kaçmış sanılacaksın.
عليكِ البقاء، لأن هؤلاء الضُباط بأمكانهم أن يشهدوا بأنكِ ,كُنتِ هنا اليوم وأذا رحلتِ في الليل

40 yıl önce, gençken, neden Güneyi terk ettin?
عندما كنتِ شابة قبل أربعين سنة لماذا رحلتِ عن الجنوب؟

Beni o şekilde terk ettiğinde çok kızmıştım.
أتعلمين بأنه حين رحلتِ بالطريقة التي قمتِ بها كنتُ غاضباً بشدّة

gittiğini sandım ama geri döndün.
ظننت أنكِ رحلتِ للأبد ولكنك عدتِ يا (أنستازيا)

..senin nereye gittiğini bulabilirim.
سأعرف أين إلى أين رحلتِ

Hayır olmaz. Ben eşyalarını getiririm. Böylece gittiğinden beri evin nasıl gözüktüğünü görmezsin.
تريثي، سأجلبهم لكِ كيّ لا ترين كم المكان سيء منذُ أن رحلتِ.

Madem o kadar dönmek istiyordun, neden evden ayrıldın?
حسناً, إن كنتِ تريدين العودة لهذه الدرجة، فلمَ رحلتِ من البداية؟

Ne olduysa dün gece sen gittikten sonra oldu.
حدث ذلك الليلة الماضية بعد أن رحلتِ

Başından beri bizi takip ediyorlardı, sen gidince üzerimize geldiler.
كانوا يراقبونا مُنذُ وقتٍ طويل وحين رحلتِ أقتربوا مننا

Her zaman seni evim gibi düşündüm ve Gittiğin zaman ben... ben çok kaybolmuş hissettim.
كنتُ أعتقد دائماً أنكِ وطني وعندما رحلتِ شعرتُ بالضياع

Uzun zamandır yoksun.
لقد رحلتِ منذ وقتِ طويل.

Böyle söylüyorum diye kızmazsan eğer sen gittiğinde, biraz kalbi kırıldı.
إن لم تمانعي قولي ذلك عندما رحلتِ جرحتِ قلبه