"رخصتي" - Traduction Arabe en Turc

    • ehliyetimi
        
    • lisansımı
        
    • ehliyetim
        
    • lisansım
        
    • ehliyet
        
    • ehliyeti
        
    • ruhsatımı
        
    • iznimi
        
    • lisansını
        
    • diplomamı
        
    • iznime
        
    • Lisansımın
        
    • Ehliyetimde
        
    • Ehliyetimin
        
    • sertifikamı
        
    Ya da seni ben götürebilirim. ehliyetimi geçen hafta aldım. Open Subtitles أو يمكن أن أوصلك أنا حصلت على رخصتي الإسبوع الماضي
    ehliyetimi almak için tek şansım ve o ehliyeti alacağım tamam mı? Open Subtitles لا, لا هذه فرصتي الوحيدة لأحصل على رخصتي و أنا سأحصل عليها
    Hiç etik olmayan bir şekilde, bu yüzden lisansımı kaybedebilirim. Open Subtitles بطريقة غير اخلاقية بالكامل قد افقد رخصتي بمثل تلك الطريقة
    Sence güvenlik görevlisi gelince lisansımı sorup paramı mı verecek? Open Subtitles أتعتقدين أنّ حارس أمن سيأتي ويطلب رؤية رخصتي ويعطيني أموالي؟
    ehliyetim sınırlı, işe ve okula gidebilirim. Open Subtitles لا يمكنك سياقتها. رخصتي سحبت ، أستطيع فقط الذهب إلى العمل أو المدرسة.
    Yani dava sonucunda lisansım elimden alırsa sanırım gidip bira yapabilirim. Open Subtitles لذا إن انتهت القضية وخسرتُ رخصتي لممارسة الطب أظن أنني أستطيع أن أذهب وأصنع بعض الجعة
    Kubbenin havadan fotoğraflarını çekmek için dört yol önce aldım ehliyetimi, sağlamlık takibi. Open Subtitles حصلت على رخصتي منذ 4 سنوات لأخذ صورا جوية للقبة ، لتتبع إستقرارها
    İyi şoförüm. ehliyetimi neden iptal ettiler ki? Open Subtitles انا مثل السائق العظيم,كان شيئا غير مفهوم سحبهم رخصتي
    Eğer suçu üstlenirsem, ehliyetimi aldığımda bana üstü açık araba alacak. Open Subtitles إذا أخذت اللوم فإنه سيشتري لي سيارة مكشوفة عندما أحصل على رخصتي
    Sizin şerif dediğiniz çizgi film karakteri alkol yüzünden ehliyetimi iptal etti... ..ve yazı işleri müdürüm kafamı koparmak için fırsat kolluyor. Open Subtitles و هذا الذي تسمونه مدير الشرطه لقد قام بمصادرت رخصتي على دي يو إل و مديري لقاء هذا قام بالصراخ علي
    Pis pis sırıttı ve ehliyetimi alırken eldiven taktı. Open Subtitles و كان متقززاً و ارتدى قفازات عندما كان يأخذ رخصتي
    Eğer lisansımı alırlarsa her zaman yapmak istediğimi şeyi yapmak zorunda kalacağım. Open Subtitles إن سحبوا رخصتي سآفعل ما تمنيت فعله دوماً
    Eğer bunu yapar ve ailene söylersen lisansımı kaybederim. Open Subtitles لٔانك إذا فعلت هذا وقلت لوالديك فسأفقد رخصتي الطبية
    Eğer bu şekilde yarışmana izin verirsem, torbalama hakemlik lisansımı elimden alırlar ve aldığım yerin internet adresini hatırlamıyorum. Open Subtitles قد يسحبون رخصتي لمباراة التوضيب ولستُ أذكر عنوان موقع الشبكة الذي حصلتُ منه عليها
    lisansımı kaybedebilirim. Open Subtitles أنا يمكن أن أفقد رخصتي فايلوت تعرفين أني لن أطلب منك شيئ لو
    Ona danışmanlık yaptığım için uyarı almıştım. Neredeyse lisansımı kaybediyordum. Open Subtitles لقد إستملت تحذيرا لضمها إلى عائلتي، كدت أن أخسر رخصتي للعمل
    Birkaç haftamı aldı ama farkına varmadan geçti. ehliyetim var ve yeleğimle sürüyorum. Open Subtitles تطلب من أسابيع لكنّي الان لدي رخصتي وأسوق مع ملابس العصابة
    lisansım geldi. Open Subtitles رخصتي,قد حصلت عليها ولديه مستثمر قد يغطي التجهزات
    ehliyet benim hayatım demektir! Eğer bu akşam araba kullanamazsam yarın öldüm demektir. Open Subtitles رخصتي حياتي إذا اللّيلة أمشي، غدا أنا ميت
    Piercing ruhsatımı alabilmem için bir kobaya ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاج الى حقل تجارب لأتمرن عليه كي أنال رخصتي الجديدة
    Akademik giriş iznimi Shabak iptal etti. Open Subtitles الأمن الداخلي الأسرائيلي أخذ رخصتي الأكاديمية
    Marcus, vaftiz oğlum, ...avcılık lisansını aldın, ...yarın, şafak vaktinde, ...senin sıran gelmiş olacak. Open Subtitles ماركوس، جدي انتم تملكون رخصتي للصيد وغداً، في استراحة النهار
    Eğer belirtileri fark edemezsem, diplomamı yırtmam gerekir. Open Subtitles إن لم استطع ملاحظة الآثار لمزقت رخصتي
    Böyle güzel bir olay için benim iznime ihtiyacın yoktu. Open Subtitles أنت لست بحاجة إلى رخصتي لأجل الأخبار المفرحة
    Lisansımın süresi bittiğinde ameliyatın ortasındaydım. Open Subtitles فلتستعجل، فلتستعجل، كنت في نصف العملية حين انتهت رخصتي
    Şansımıza benim Ehliyetimde bir problem yoktu da, onu karakola götürdüklerinde ben de Mercedes'le takip ettim. Open Subtitles من حسن الحظ أن رخصتي كانت سليمة لذا عندما أخذوه لقسم الشرطة تبعتهم بالمرسيدس
    Aslında araba sürmemem lazım çünkü Ehliyetimin süresi çoktan geçti. Open Subtitles عملياً لا يجب عليّ قيادتها لأن رخصتي منتهية منذ زمن
    Yakın zamanda masaj terapisti olarak sertifikamı aldığımı biliyorsunuz. Open Subtitles حسن، أنتما تعلمان أني تحصلت على رخصتي لعمل كمدلكة؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus