"رخيصاً" - Traduction Arabe en Turc

    • ucuz
        
    • ucuza
        
    • Cimri
        
    • pahalı
        
    • pahalıya
        
    bugünün ekonomisi orada çizilmiş üniveriste için paraya ihtiyacın var ve ucuz değil Open Subtitles هذا هو الاقتصاد اليوم العيش صعب بدونها تحتاجين مال للجامعة وبالتأكيد ليس رخيصاً
    Ancak toptan yapmak ne kadar ucuz olsa da ilkinin tasarımı ve yapımının yaklaşık olarak 200 milyon dolar tutacağı ortaya çıktı. TED ولكن مهما كان صناعتها بالجملة رخيصاً تبيّن أنّ ذلك كان ليكلف قرابة 200 مليون دولار لتصميم وبناء السفينة الأولى.
    Sorunu tanımladığımızda, penisilin kadar ucuz ve güvenli bir şeyle bile o ölümün önüne geçebiliriz. TED يمكننا أن نمنع تلك الوفاة بمجرد أن نعرف المشكلة مستخدمين شيئا رخيصاً وآمناً مثل البنسلين.
    Yine de bazı grup ve ilişkilerde ucuz bir aitlik söz konusudur: İnandığınız şeye göre değer görürsünüz, nefret ettiğiniz kişiye göre, olduğunuz kişiye değil. TED ولكن بعض المجموعات والعلاقات تقدم شكلاً رخيصاً من الأنتماء؛ حيث تقدر ما تعتقد، لمن تكره، ليس لنفسك.
    Siz medyacılar, insanları ucuza satın alabilmeyi düşünürsünüz. Open Subtitles أنتم أهل الإعلام تعتقدون أنكم يمكنكم شراء الناس رخيصاً
    Şimdi, kendi uygulamalarımızda genelde bu seyreltici gaz beslemesinin içine hava koyuyoruz çünkü hava ucuz ve kolay bir nitrojen kaynağı. TED الآن، في تطبيقاتنا وضعنا عموماً الهواء داخل إمدادات الغاز المخفف لأنه مصدراً رخيصاً جداً وسهلاً من النيتروجين.
    - Güzel ama biraz ucuz görünüyor. - Elimden geleni yaptım. Open Subtitles جميل , لكنه يبدو رخيصاً لقد بذلت قصارى جهدى
    Roma vatandaşlığının yüksek değeri bir kere düşüp... sıradan, ucuz bir şeye dönüştüğü zaman ne olacak sizce? Open Subtitles المواطنة الرومانية التى وجدت فى يوم ما ؟ سوف تصبح شيئاً رخيصاً و عادياً
    Evlendiler, çocukları oldu ve ucuz bir TV aldılar. Open Subtitles تزوجا وأنجبا الأطفال وإبتاعا تلفازاً رخيصاً
    Ya ikincisi? Şey, efendim Fair-play sanıldığı kadar ucuz bir şey değil.. Bu çocuklar, benim takımım, paraları yok. Open Subtitles اللعب العادل ليس رخيصاً هؤلاء الأولاد فريقي، ليس لديهم مال ولا يمكنهم دفعه
    Gidelim buradan. Stüdyolar ucuz değil. Open Subtitles هيا نخرج من هنا وقت هذا الأستديو ليس رخيصاً
    Bence öyle. Gidelim buradan. Stüdyolar ucuz değil. Open Subtitles هيا نخرج من هنا وقت هذا الأستديو ليس رخيصاً
    Bugün cenazede biraz ucuz şarap içmiştim. Open Subtitles سابقاً في هذا اليوم تناولت خمراً رخيصاً بالجنازة
    Bak, yapabilirim ama ucuz olmayacak. Open Subtitles اسمع، أستطيع القيام بذلك ولكنه لن يكون رخيصاً
    ve kalmak zorunda olduğu yer pekte ucuz değil. Open Subtitles والمكان الذي تحتاج أن تكون فيه لم يصبح رخيصاً
    Tüm bu işler ve yolda geçirdiği zaman, pestilini çıkarıyordu. O nedenle ucuz, devren kiralık bir yer buldu. Open Subtitles حسناًً، كلّ هذا العمل والتنقل كان يُمزّقه، لذا فإنّه وجد إيجاراً باطنياً رخيصاً.
    Artık ev neden bu kadar ucuz, biliyoruz. Open Subtitles الآن بتنا نعلم لم كان الإيجار رخيصاً جدّاً.
    Bu kalibrede bir suikast timini, bir Amerikan ajanını ortadan kaldırması için kiralamak ucuz olmasa gerek. Open Subtitles حسناً, القيام بتأجير فريق إغتيالات للقضاء على عميل أمريكي ليس رخيصاً
    Ne kadar büyürsek, o kadar ucuza yer alırız. Open Subtitles كلّما أصبحنا كبيرين به، كلّما أصبح رخيصاً بالحصول عليه
    Cimri ya da şanslı olabilirsin ama uzun vadede ikisi birden olamazsın. Open Subtitles يمكنك أن تكون رخيصاً أو أن تكون محظوظاً ولكن لا يمكنك أن تكون كلاهما , ليس علي المدي البعيد
    Seni daha pahalı hissettirecekse eğer yemek ısmarlarım. Open Subtitles اشتري لك عشاء ، ان كان ذلك يشعرك بإنك لست رخيصاً
    Sizi geçirir ama pahalıya patlar. Open Subtitles سيساعدكم بالعبور ولكن لن يكون ذلك رخيصاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus