| Esrar satarak gerçekten para kazanamazdınız. Esrarın çok ucuz olduğu görünmekteydi. | TED | وتجارة القنب أيضاً لم تكن مربحة. اتضح أن القنب رخيص جداً لكي تربح منه. |
| -Çok yakıştı. -Halka bir dolara. çok ucuz. | Open Subtitles | أوه ، تبدين جميلة - خلخال بدولار واحد ، رخيص جداً - |
| Baksanıza her şey çok ucuz. | Open Subtitles | . كل شئ رخيص جداً |
| Terlingua sokaklarında çok ucuz, bağımlılık yapıcı ve ziftten elde edilen saf olmayan bir eroin türü ortaya çıkıyor ve DEA bundan Lugo kartelini sorumlu tutuyor. | Open Subtitles | فثمة صنف هيروين رخيص جداً وعالي الإدمان وغير صافي تماماً من القار ظهر في شوارع (تيرلينجوا) وتعتقد شرطة مكافحة المخدرات أن عصابة (لوجو) مسؤولة بشكل مباشر |
| Bu yüzden kirası da çok ucuz. | Open Subtitles | ولهذا الايجار رخيص جداً |
| Animasyon açısından bakınca çok ucuz. | Open Subtitles | من وجهة نظر رسومية، رخيص جداً |